432 syf.
·
Puan vermedi
·
6 günde okudu
Naciye Uçar tekrar paylaştı.
İletişimle bilgi yayılıyor, bilgiye sahip olmak insanı güçlü kılıyor, bilgi aynı zamanda eleştirel bakışı beraberinde getiriyor, halkın bilinçlenmesini sağlıyor, bu da halkın uyanmasından tedirgin olan yöneticilerin işine gelmiyordu. Sarayın bu endişesi, Müslüman tebaanın matbaa kurmasını ve böylece toplumun bilgilenip aydınlanmasını 220 yıl geciktirmiş oluyordu.
Sayfa 10Kitabı okudu
Okur Takip Önerileri
Postmodern Yeni Müzebilim
"Postmodern yeni müzebilim" toplumsal cinsiyete, sömürgeciliğe, cinselliğe, etnisiteye ya da sınıfa, sorgulama ve değişim yaratma isteği ile hareket eden müzebilim yaklaşımlarını kapsar; yeni ve farklı yorum yaklaşımları kullanır ve yeni izleyicilere ulaşmaya çalışır. Bu, müzeleri daha az seçkinci yapma girişimidir ve müze etkinliklerinde mizahın, sinizmin, iğnelemenin, kışkırtmanın kullanılmasını teşvik eder. Nesneye verilen önemin derece derece azaltılmasını temsil eder. Müzenin disiplinlerarası olmasını; halka, topluma ve eleştiriye açılmasını savunur.
Sayfa 59Kitabı okudu
Yerel toplulukların -benlik saygısı, kimlik, ait olma, gelişim konularıyla bağlantılı- bu tür gereksinmelerini algılamak "bütünleşmiş müze" kavramını ortaya çıkardı. Bütünleşmiş müze, müzenin toplumla ve çevreyle, aynı zamanda yerel halka hizmet eden diğer örgütlerle bütünleşmiş olmasını dile getirir.
Sayfa 57Kitabı okudu
Müzecilik Etik Kodlar
Müze koleksiyonları tartışmalı olabilir; kamuoyu müzelerin kutsal kabile nesnelerine, insan kalıntılarına, eski sanatlara sahip olmasını sorgulayabilir. Birleşik Devletler'de bu eleştiri 1990'da "Kuzey Amerika Mezarları Koruma ve Vatanına İade Etme Yasası"nın çıkmasıyla sona ermiştir.
Sayfa 41Kitabı okudu
Müze üzerinden tarihle yüzleşme
Japonların, kusurları ile yüzleşmek ve gerektiğinde özür dileyebilmek gibi bir özellikleri var. İkinci dünya Savaşı sırasında Japon İmparatorluğu tarafından kurulan yüzlerce seks istasyonunda, askerlere hizmet eden fuhuş kölesi kadınlar için 2005 yılında Tokyo'da "Savaş ve Barış Üzerine Aktif Kadınlar Müzesi kurulmuştur."
Çinli, Koreli, Burmalı, Tayvanlı, Vietnamlı, Endonezyalı ve hatta Hollanda ve Avusturyalı kadınlardan oluşan bu "seks köleliği" sistemi ile yüzleşen devlet, inkar eden bir grup azınlığa rağmen başarılı çalışmalar yapmıştır. Hatta Japon Hükümeti 1994 yılında, Güney Kore ve Filipinlerdeki "seks kölesi" kadınlara tazminat ödemek için "Asyalı Kadınlar fonunu" kurmuştur.