"Yapmam gereken dağ kadar iş vardı. Hani gerçekçi davranmak, gerçek dünyayla doğrudan yüzleşmek zorunda olduğumuz günler vardır ya, işte bugün de onlardan biriydi."
"Uzun uzun, buzun çözülmesi yavaşlığında, tane tane anlattım. Nasıl bir yaşam sürdürdüğümü. Hiçbir yere gidemediğimi. Hiçbir yere gidemeden yaşlanmaya devam ettiğimi. Kimseye yürekten âşık olamadığımı. Yürek çarpıntımı kaybettiğimi. Neyi istemenin iyi olacağını bilemez hale geldiğimi. Uğraştığım şeylerde en iyisini yapmaya çalıştığımı anlattım. Ama bu hiçbir işe yaramıyor, dedim. Bedenimin gitgide katılaştığını hissediyorum. Bedenim baştan sona katılaşıyor. Bu durum beni korkutuyor. "