Her ihtiyacının karşılanmasını ve birinin her derdini çözmesini, seni hediyelere boğmasını beklemek çocukluktur.
Birinin seni tutkuyla, zamanının tamamını ayırarak ve başka her şeyi arka plana iterek sevmesini beklemek bencilliktir.
Sana bir an önce evlilik teklifinde bulunmasını ya da teklifini hemen kabul etmesini beklemek, “elalem ne der” bağımlısı olmaktır.
Sevgide beklenti yoktur, yalnızca seversin.
Yürüyüşe çıkmak, dişlerini fırçalamak, e-posta yollamak, ekmek almak, çay içmek, anneni telefonla aramak gibi olağandır sevmek. Sevdiğin kişi o an herhangi bir yerde, herhangi biriyle birlikte olabilir. Sevildiğinin farkında bile olmayabilir. Bazen sorunlar yaşadığında ya da hayatın olağan akışı içinde, bir tutam sevgi seni gülümsetir.
Sevgi böyle sade bir duygudur. Gerisi insanın dürtüleri, tutkuları, ihtiraslarıdır.
İlişkiler kurgulanabilir, inşa edilebilir. Ama sevgiyi tasarlayamazsın. Çocuk sahibi olmak için, bir müsabakada birinci olmak için, hak ettiğini almak için mücadele edebilirsin ama sevgi için edemezsin. Sözlerin, eylemlerin, dürüstlüğün, anlayışın sorumluluğunu alabilirsin. Ancak kimse seveni sevgisinden sorumlu tutamaz.
Sevginin elle tutulur bir çıktısı yoktur. Sevgiye sahip olmadığı anlamlar yüklemeyi bıraktığında, taşlar yerine oturur.
Sevgi, içinde hissettiğin bir sıcaklıktır ve hislerin en güzelidir.
- Tamriko Sholi -