Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Ofelya

Ofelya
@Ofelya_
Hayata ne anlam yüklersek yükleyelim, mecazi olacaktır.
Sabitlenmiş gönderi
Yurdum içimdir. Gezdiğim ve oturduğum, sessizce mırıldandığım içimdir. Keşfetmek için yollarına düştüğüm içimdir. Düşlerime düşerek fethettiğim toprağım içimdir.
Reklam
Küçük yavru kurt insanlar gibi düşünebilseydi, yaşamı oburca bir hırs, dünyayı ise avlayanı ve avlananı, yeneni ve yenileni ile bitmek bilmeyen bir kovalamacanın, yok eden sayısız tutkuların egemen olduğu karma karışık, kör şiddete dayalı, düzensiz, tümüyle rastlantılara bağlı, acımasız, plansız, sürekli bir kargaşalık olarak niteleyecekti.
Ofelya tekrar paylaştı.
“Benim için mi yarattın bu dünyayı Allah’ım? Dağları böyle gönlümce yeşil, Denizleri ışıl ışıl… Gönlümce serin,

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Her nefeste Kitabını yazmak...
Kitabı ve kâinat kitabını okuyuşum, beni de okunacak bir kitaba dönüştürüyordu. Okuyuşum aynı zamanda kendi hayatımı yazışım demekti.. Şimdi, her nefesimle, bir kalem ucu kadar uzun-ince bir yola ayak koyuyorum, her sözümle bir nokta gibi kesin bir hükmün içine yerleşiyorum.
Kitap, hayatı bir çekirdeğe benzetiyordu. Çekirdek, adı üzerinde kendi adına var değildi. Kendi varlığını kendinden ibaret bilse ve keyfini bozmamak uğruna kabuğunu hiç çatlatmasaydı, onca toprak altında çürüyüp kalacak ve yok olacaktı. Aksine, kendi kabuğunu kırıp, kendisini bir ağaç adına mahvetmesi, görünüşte aleyhine, gerçekte ise lehine idi. Mahvolduğu için ağaç olarak hayat buluyordu. Kitabın en başındaki “Sen o mağrur seyyahsın,” sözü, yeniden yankılandı böylece. Demek ki, gururum sebebiyle, hayat çekirdeğim etrafındaki kabuk sertleşmiş ve kalınlaşmıştı. Ağaç olma vazifesini unutan bir mağrur çekirdek misali, dört bir yanımı saran dünya toprağına razı olmuş, kendimi sadece bu hayatla yetindirip, ebedi yokluğa ve karanlığa atmıştım.
Reklam
Hayat ve Kâinat
Hayatı ve kâinatı sırf kendilerine bakan şeyler diye tarif ettiğim için, kendimi bu daracık dünya hayatının duvarları içine itmiştim. Oysa harf olmaları, bir başka ifadeyle çekirdek olmaları, kendilerinden öte bir hayata ve bir âleme davet ediyordu kalbimi. Öylece zamanın duvarları yıkıldı; gelip geçiciliğin peçesinden sıyrılan hayatım, kendi kabuğunu çatlattı. Bir an içinde, ebedi saadeti buldum.
Demek, hayatımı bu hayattan ibaret bildiğimde derin ve sancılı bir çelişkinin içine düşüyordum.
Satırlar şeffaflaşarak aradan çekildiler.
Okumayı biraz olsun söktükçe, okuyucu kalmakla gezgin olmak arasındaki çelişki, yerini tatlı bir uyuma bıraktı. Kitabın sayfaları giderek arkasını gösterir oldu; satırlar şeffaflaşarak aradan çekildiler. Ben okudukça ayaklarım yere değdi; gözlerim kâinat sayfalarında gezindi. Kâinat kitabı ile tanıştım.
Okumak, gözümün gördüğüne razı olmamaktı. Okumak, gördüğümün gösterdiğine bakabilmekti. Okuduğum kitabın bana okuma bilmediğimi öğretmesi böylece olup bitti. Satırlar dışındaki şeylere de bir harf gibi bakmamı öğütlüyordu kitap; öyle ki sonunda kendi sayfalarını kapatsam da, hiç kapatamayacağım bir büyük kitabın ortasına bırakıverdi beni.
Okumak, Kur'ani manada, görüneni, yani 'alem-i şehadet'i görünmeyene, yani alem-i gayb'a şahit eylemektir. Risale-i Nur'da 'mana-yı harf' diye kavramlaştırılan bu okuma usulü, her bir şeye manayı harfi ile, yani kendisini bir kere, Yazarını bin kere gösteren bir harf olarak bakmayı gerektirir. Zaten “alfabeyi sökmek” demek de, harflere “takılmamak”tan geçer; harfler, üzerinde kalınası şeyler değil, okunup arkasına geçilesi şeylerdir.
Reklam
Bir gün bir kitap okudum ve hayatım bir kitabı okumaya dönüştü..
Okumak ve özelde Risale okumak, insanın kendi fıtrat toprağını kazmasına, nefsinin kabuğunu çatlatmasına vesile olmalıdır. İnsan, tıpkı Exupery'nin Küçük Prens'indeki 'yıldız tüccarı'nın yaptığı gibi, yakasına takamayacağı, boynuna dolayamayacağı 'uzak yıldızlar'la meşgul olabilir; dilini ve kalbini ömür boyu onlarla oyalayabilir; ama en fazla rafine bir figüran olur. Oysa nefsimizi hatırladıkça, kendimizi okudukça, boynumuza dolayacak ufacık ve sıcacık bir atkımız, yakamıza takacak küçük ve güzel çiçeklerimiz olur.
Ofelya
Bir kitabı okumaya başladı
Kalbimizi Yeniden Yazmak
Kalbimizi Yeniden YazmakSenai Demirci
8.3/10 · 115 okunma
Ofelya
Bir kitabı okumaya başladı
Kuşatma
KuşatmaMustafa Güldağı
8.4/10 · 842 okunma
208 syf.
·
Puan vermedi
·
30 günde okudu
Gök Kubbenin Altında
Gök Kubbenin Altındaİbrahim Kalın
9.2/10 · 1.098 okunma
1.218 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.