Yorumum ; Yazardan okuduğum üçüncü kitap. Canım kitap yoldaşım @ı.book.loverly ile beraber okuduk. Bölümlerin başında beyitler yer almakta ve bölümler kısa kısa olduğu için bence kolay bir okuma sağlıyordu bize. Ama bazı yerlerde ya betimleme çokluğundan ya da anlatımdan bilmiyorum anlamadığım oluyordu aynı yeri 2-3 defa okuduğum oluyordu. Ayrıca çoğu kişinin de bildiğine eminim ; kitap Türk edebiyatının ilk edebi romanı olarak biliniyor. Asıl adı “Son Pişmanlık” mış. Keşke öyle yazsalarmış çünkü okuyunca ve son cümlede de dediği gibi son pişmanlık fayda etmiyor. Olan zavallı Dilaşub’a oldu Kitabı okuyunca anlıyoruz ki duyduğumuz şeyleri görmeden ya da aslını astarını bilmeden hemen yargısız infaz yapmamalıyız. Ön yargılı davranmamalıyız. Bence herkesin okuması gereken ders verici bir kitaptı .
İnsan bir garip hayvandır, her şeye alışır, her alışmadığı şeyden korkar. Hatta bazen o kadar korkar ki, ölümünü örneğin dünyada en çok fanilikle bilinen ikbalden ayrılmaya bile tercih eder.
Yorumum ; Öncelikle kitapla buluşmamı ve okumamı sağlayan @sıfırı.görmek ve @nemesiskitap a teşekkür ederim kitap mart ayında @pamukokumalar grubunda yabancı yazar kategorisin okuduğum kitap. Aslında Nisan ayındaki kategorilere daha çok uyuyordu ama çok geciktirmek istemediğim için okudum kitabımız kişisel gelişim türünde diyebilirim . Dokuz bölümden oluşuyor ve kendi içinde de alt başlıkları var. Yeri geliyor yazar kendi çevresindeki insanları örnek göstererek anlatmaya çalışıyor yeri geliyor verileri tablolar ile desteklemiş. Bazı yerlerde sohbet havasında ilerliyor. Bölüm sonlarında tavsiyeler veriyordu. Okurken en çok merak ettiğim şuan gerçek hayatta da olduğu gibi genellikle yaptığımız birikim ilerisi için rahat yaşamak evet ama bir yana çocuklarımız için . En çok çocuklarımız için olan bölümü okurken merakla okudum. Kısaca yorumu toparlamak gerekirse paradan ziyade zamanımızı anıları biriktirmeye ve yeni, farklı deneyimler kazanmamızı, daha verimli geçirmemiz gerektiğini söylüyor. Tabi böyle söyleyince paranı saç savur demiyor sana dengeyi kur diyor. Sonuçta bu hayata bir kez geldik bir kez yirmili, otuzlu yaşlarımız olacak. Yapmak istediğimizi ertelediğimiz de belkide yapacak halimiz, durumumuz olmayacak. Benim için farklı bir türde (para,finans,ekonomi) okuma olduğunu söyleyebilirim . Konusu sizinde dikkatinizi çektiyse okumanızı öneririm
Yorumum ; Mart ayının ilk kitabı ve @pamukokumalar grubunun yerli yazar kategorisinde okuduğum kitabı yazardan okuduğum dördüncü kitap. Cadı, Hüseyin Rahmi’nin doğaüstü varlıkları konu edindiği “Garaib Faturası Külliyatı”nın ikinci romanıdır. Külliyatın ilk romanı Gulyabani ’de olduğu gibi, bu romanda da halkın batıl inançları konu edilir. Hüseyin Rahmi bu kez merkeze ruh kavramını oturtarak spiritüalizme karşı, metafizik ve felsefi açıdan bir tartışma da yürütür. Bazen bu tartışmaları okurken diyorum şuan ne okuyorum konu nereye geldi tam o an geri kitaba geri dönüyordu.Açıkçası kolay okunabilir ve çabuk bitebilecek bir kitap benim elimde resmen süründü ama bu benden kaynaklı. Sonunu okuduğum da gülyabaniye göre daha tatmin verici ve ters köşeydi bence. Klasik okumayı ya da türü sevenler için güzel bir öneri olabilir
Öyleyse karşımıza çıkan fırsatların para israfı korkusuyla kaçmasına izin vermenin manası yoktur. Hayatımızı israf etmek çok daha büyük kayı oluşturmalıdır.