İnsan hayatı karşılıklı olarak kandırılıp hiçbir şeyin farkına varmadan birbirlerini incittiği ve bu tuhaflığın bariz bir şekilde ortada olduğu örneklerle dolu.
Huzur, hiçbir gürültünün ya da zorluğun bulunmaması ya da sıkıntının olmadığı yer demek değildir. Huzur, bütün karmaşanın ve gürültünün içinde bile yüreğimizin sükûnet bulabilmesidir.
Bir şeyin olacağına kesin gözüyle bakmak, hatta olmuş gibi büyük bir tutkuyla ona tutunmak ne kadar gerçekçi değilse, umutsuzluk içinde olmak ve her şeyden vazgeçmek de o kadar doğru değildir.