Tesbihatında, nefsini terbiye, zühd gayretinde olanlarla bir derdimiz yok. Biz de bunları yapma çabasındayız.
Ama adını koyalım ki Tasavvuf İslam'dan ayrı bir dindir, denildiğinde coşanlar, dinlerinden habersiz olanlardır. Tüm Tasavvuf literatürü bunu, İslam'a benzetilmeye çalışılan bu dini anlatır.
Vahyin (İslam vahyi, kendi
*****
(Vücûduke zenbun lâ yukâsu bihî zenbun). Allah var ama ben de varım, demek tasavvuf akaidine göre şirktir. Yalnız Allah var, diyenler muvahhidlerdir. Muvahhid, birlemiş olana denilir.
*****
"Gelecek zamanın sonsuz olmasıyla geçmişin sonsuz olmasının çok farklıdır; bu çok önemli fark, birçok kişinin gözünden kaçmıştır.
Geçmişi sonsuz kabul etmenin saçmalıklara yol açması kaçınılmazdır ve bu paradoksların tek çözümü; evrenin geçmiş zamanının sonsuz olmayıp, evrenin bir başlangıcı olduğunu kabul etmektir."
"Bir insanın “ben hem Müslümanım, hem tasavvufçuyum” demesi öyle mantıksız bir şeydir ki... Aklını kullanan herkes tasavvuf ile Kur’an’ın zıt olduğunu görür ve kabul eder. Bunu kabul edemeyenler; bizim gelenekçiler, cemaatçiler, birtakım ilahiyatçılar ve tasavvufçulardır. Kısacası “atalarının dini”nin etkisinden kurtulamayanlar…"
Çok sorulduğu için buraya da yazayım.
C.Rumi, İ.Arabi gibi, bunları Allah yazdırıyor diyen, kullandığı rivayetlerin 3/2 si uydurma olan, ebced ve hurufilikle gaybdan haberdar olduğunu sanması ve tonla kehanette bulunması, Hz Ali, A.Geylani ile kankalık iddiaları ve bir dünya benzer garabet.
Zeki, üretken bir kafa ama biraz eğitimsizliğinden, belki ruh sağlığından, hakla batılın harmanlandığı bir layusel miras bırakmıştır.
Hem Allah yazdırıyor der hem de ben söylüyorum diye hüsnüzanla her sözümü almayın der. Buna rağmen müritleri, risalelere bir harfi değiştirilemez, gerçek anlamda kutsal muamelesi yaparlar.
Ayet, hadis, ama falan deyip yanlışları sayalım derseniz Vehhabi, mealci, hadis inkarcısı vs duruma göre yakıştırırlar.
Vahye vakıf olmadan okunmasının yanlış olacağını düşünüyorum.
Gitti gene bir kısım takipçi.
"İslami anlamda, temelde, tarihsel bir çözümleme, hesaplaşma, yüzleşme yapmadan, putkıncı bir dil, düşünce, kültür oluşturmadan, toplumlarımızda hiçbir şeyin değişmeyeceğini bilmemiz gerekir."
"Egemen sistemin yarattığı kadın imgelerini elde etmenin zahmetli ve masraflı, elde tutmanın ise olanaksız olduğu bu sistemde, yaşlanmak ise en büyük tabudur "
"Yaşadığımız zamandan on yıl öncesi de, milyar yıl öncesinden öncesi de bu görüşe göre sonsuzdur. Fakat o zaman on veya milyar yıl eklemeyle yılların sayısının hiç artmamış olması gerektiği gibi saçma bir sonuçla karşı karşıya kalırız (çünkü sonsuz bir sayıyla toplanınca yine sonsuz olur; sonsuz toplamayla artmaz)"
https://1000kitap.com/ilyada98
Yorum yapamağımızdan buraya alalım.
"Hah, tamam"ına varamadığımız, varamayacağımız, günümüz hakim biçerdöver sisteminin güzel bir eleştirisi. Öteki olmanın sözde yanlışlığını boca edenler; sistemin tüm bileşenleri ki hepsi birbirinin tamamlayıcısı ve varlık sebebi.
Aç fare anestezisine maruz kalanlar, sistemin hipnozundakiler, kendisini jakuzide sanan ısıtılan kazan içindekiler, kazanın yanında hasetle sırasını bekleyenler için sözümüz:
Doğru-yanlış kriterlerini, ondan, bundan, izmlerden, kafakırık felsefecilerden, ahı hiç olmamış vahı kalmış ya da nevzuhur dinlerden, sınırlı-sorunlu önderler ya da cübbelilerden değil de şu kompleks bizi ve evreni yaratanın gönderdiği ve aynı zamanda hayatın kullanım kılavuzu olan son Vahiy'den alalım ve artık önümüzdeki maçlara bakalım.
Vahiyle kurtulalım artık şu öğütücü, öğürtücü sistem aylaklığından.