12 Eylül 1980 askeri Cunta dönemini,
Ceza evinin zorlu koşulerını, maruz bırakıldıkları yasakları, acıları, ve çaresizliği, yalın bir dille kısa ve öz bir şekilde, Barış'ın gözün den anlatan. Mahkum ve aynı zaman da Yazar
Feride çiçekoğlu'nun
Uçurtmayı Vurmasınlar romanı,
sade bir o kadar da anlamlı cümlelerle çok güzel anlatılmış, o acı günleri!
Kuş kanadına binip çayırlara gitmeyi öğretti Barış bana. Düşler gerçek, onun o yarım sözcüklerinde öylesine içeceğe geçerdi ki, dünyanın çirkinlikleri bir bulut gibi kayıp giderdi yarım göğümüzden.
Taş havluda düşsel uçurtmaları uçurmayı işte öylece öğrendim Barış'tan.
Ve böyle ce devam eder oldukça buruk,
bir Roman...
Dünyanın en medeni milletlerinden biri olan Almanların 1933 ve 1938 de meydanlarda yığınlar halinde kitaplar yakmaları, kitap yakmanın muasır medeniyet seviyesine varmak için ne kadar önem taşıdığını gösteriyor.
Almanların zararlı kitaplardan sonra zararlı insanları da yakmış olmaları ne kadar isabetli!