Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Semih

Telefon ekranına bakmaktan sıkıldım. Ah jung
Neden
Anılar, Düşler, Düşünceler
Anılar, Düşler, Düşünceler
bu kitap hiç bir yerde satılmıyor. Ve üstüne nadirkitap da 180 TL ye filan satılıyor. Ben pdf olarak okumak istemiyorum. Böyle kitabı elime almak istiyorum😔
Reklam
Birinin hayata bakış açısı böyle olması!
Neslican tay vefat etmesi üzerine bir arkadaşımın insta dan paylaştığı '' umarım bu simülasyonu başarı ile tamamlamıșsındır'' cümlesi nedense çok korkutucu geldi. Sabahtan beri ara ara aklıma geliyor. . 😕
Hayat gittikçe acımasızlașıyor
Gene bir düğün. Gene bir çeyrek. Ben çeyrek takmak için mi çalışıyorum🤔

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Çalış çalış nereye kadar
Üniversite yada eğitim araştırma hastanelerinde pek tabiki ameliyatlara asistanlar ve hocalar beraber girer. Asistanlar hastanın hazırlanması olsun, müdahale edilecek yere kadar işlem yapılması olsun, ameliyatın sonlanması olsun önemli fakat hocanın yapacağı - müdahale edeceği yere nispeten daha önemsiz kısımları halleder. Hem de bu arada işin nasıl yapılacağını öğrenmiş olur. Tabi bir klasiktir, ameliyat sırasında hoca asistana soru sorar. Asistan ameliyata odaklanmış, hocadan her an gelebilecek şunu yap, şunu tut, söyle yap demesini bekler pozisyonda hocanın nerden aklına geldiği bilinmez sorusu ile muhatab olr Allah belasını, layn o kadar sene oku, çalış, bu yasa gel. Hoca soru sorsun cevap vereme. Şimdi ben bu hafta 5 gün akşama kadar çalışmışım üstüne cumartesi de nöbet tutmuşum, pazar sabah erkenden memlekete gelmişim(arkadaşımın düğünü var) feribotta gelirken ders çalışıyorum. Boş vaktimde sinemaya gitmek yerine ders çalışacak. Muhtemelen seneye de böyle olacak, bir sonraki senede öyle olacak. Abi bak ben tip okuyacam, Doktor olacam hayalinde olanlar bunu bilin. Eyvallah zevkli, ilginç bir meslek ama ders çalışma bitmiyor. Gerçi bunu demek için geç kalmış olabilirim. Neyse ben uyarayım da.
Zarara rızasıyla girene merhamet edilmez
Bayramda daha çok tatil yapabilmek için, bayramdaki 2 nöbetimi de arka arkaya tutmaya karar verdim. Yani diğerleri de benim gibi yaptı. Sonuç olarak 2 nöbetim de cumartesi ve pazara denk geldi. Yani yarın sabah hastaneye gidecem-sağ kalabilirsem - pazartesi akşam çıkacam. Yani yandık, bittik biz Yani ayvayı yedik Yani gg Neyse yapcak bişi yok.
Reklam
Doktor annesi olmak da zor iş
-oğlum saat 12 oldu hadi kalk kahvaltı hazır. -Tmm geliyom -hadi kalkmıyon mu. Senin ateşin mi var. Eyvah hasta olmuşsun. Kesin dün gece üşüttün. O kadar dedim o incecik şeyle durma diye -yok anne. Piknikte dumana çok maruz kaldım. Duman zehirlenmesinden dolayi. -duman zehirlenmesi böyle yapar mı? Kesin boğazların şişti senin -yapar. Boğazlarım şişmedi. Biraz dinlenem geçer. -kalk bi iki lokma ye bari. -iştahım yok. Hem yersem bir süre sonra kusacam. Yemesem daha iyi -Sen niye hasta oldun şimdi. Ah beni hiç dinlemiyon ki -anne hayatımda ilk defa hasta olmuyorum. İnsanlar hasta olur sonra iyileşir. -ayy keşke doktor olmasaydın. Lafım da geçmiyor. -bisey olmaz yarına düzelirim.
Çok iyi çok iyi
Off bu şarkıya takıldım kaldım. 2 saattir tekrar tekrar dinliyorum. Bir yandan ders çalışıyorum. youtu.be/ioE_O7Lm0I4
Ben de kendimi sakin biri sanırdım ama bu hasta başka seviyede
Kanser olduğu söylenen ya da öğrenen hastalarda psikolojik olarak gözlemlediğimiz 5 tane evre mevcut.Yani bizim tıp faküldesinde derslerde bize anlatılan bu 5 evre sırayla 1-inkar 2-öfke 3-pazarlık 4-depresyon 5-kabullenme şeklinde. Haliyle meslek itibariyle belki haftada 2 defa bizzat hastalara beyinde tümörü olduğunu söylemek durumunda
Böyle insanların toplumda sayısının artması lazım
Az önce bir hastama kendisini taburcu ettiğimi söyledim. Hastamı 2 gün önce ameliyat ettik, kısa süreli serviste takip ettikten sonra bir problem olmadığı için artık taburcu etmeye karar verdik. Hastama seni taburcu ediyorum dediğimde '' bize dün sizi akşam 5 te taburcu edicez dendi'' diye söyledi. Ama benim sabah erkenden hastayı taburcu etmem gerekiyor ki yoğun bakımdaki hastamı onun yerine alacam. Serviste de başka yerim yok. Hasta yakınına bu durumu söyledim. Onlar da biz kendimizi akşama göre ayarladık. Araba gelecek uzak bir yerden diyince ben de uzatmadım, peki öyleyse size öyle denmiş madem yoğun bakımdaki hastamı akşam indiririm o zaman diyip odadan ayrıldım. Yarım saat sonra hocam biz toplandık, gidiyoruz dedi. Yoğun bakım deyince biz de o hastaya haksızlık etmeyelim dedik. Arabayı erken getirttik dedi. Yaw yeminle insanlığa inancım geri geldi. Yani hergün illa bir hasta yakınıyla kavga etsek de, böyle ara sıra fedakarlık yapan insanları görünce mutlu oluyorum. Şimdi o hasta yarın öbürgün pansuman için gelince o hastayla ve yakınlarıyla ayrı bir ilgilenecem. Çünkü o hastaya hizmet etmeken artık mutlu oluyorum.
Din? Etik? Ötenazi?
https://1000kitap.com/Nazz_TC ın paylaştığı bir iletinin altına yaptığım yorum sonrası aklıma gelen bir durumu paylaşam sizle. Bu durumu yoğun bakımdaki hemşirelerle de tartışmıştık sizle de konuşalım. Şimdi Yoğun bakımımızda aylardır yatan defalarca ameliyat olan bir hastamız var.Hasta trafik kazası olması lazım(unuttum artık) boynu kırılmış.Hasta aylardır hiç hareket edemiyor,konuşamıyor.Ama bilinci yerinde, her şeyi duyuyor ve görüyor.Şimdi hastanın yoğun bakımdaki günlük yaşantısını düşünün.Aylardır yürüyemiyor,hareket edemiyor,konuşamıyor hatta tuvaletini kendi isteği ile yapamıyor,duş alamıyor.Ama herşeyin farkında.İşin en kötü tarafını söyliyeyim;hasta muhemelen(ki allah bilir) durumu daha iyiye gitmeyecek,ama daha kötüye de gitmeyecek.Yani aylarca daha böyle yaşamaya devam edecek.Hastanın yerine koyun kendinizi ya da hastanın doktoru yerine koyun kendinizi.Hastaya iyilik mi yapıyorsunuz kötülük mü?Dinen yada etik olarak bu hastaya bakmamak cinayet mi olur, Hatta soruyu genişletek;olduda hasta konuştu beni öldürün dedi.Ne yapardınız?
Reklam
Yapmayın şunu. Kime sordunuz yaparken
Yaw anlayamıyorum, neden kitapları sadeleștirirler. Yazara yapılan haksızlık ve o yazının üslubunu mahvettiğinizi geçtim, bari kitabın kapağına yazın da bilelim sadeleștirdiğinizi. Ya tüm okuma isteğim ve merakım gitti şimdi.
İyiyim
Beyin de tümör nedeniyle ameliyat etmeyi planladığımız hastaya göğüs hastalıkları 1 hafta tedavi verdi. Sebebi solunumu iyi olmaması. 50 yaşında bir insanın solunumu neden iyi olmasın. Sebebi tabiki sigara. Yani sigaranın bir insana o kadar zararı var ki. Tabi sağlıklı bir insan bunun bilincinde olamıyor. Ama sağlık bozulunca asıl ozaman sigaranın
-merhaba -merhaba. Buyrun -Ben BBC hastanesinden arıyorum. Fatma Kaya için aramıştım. -evet buyrun -hastanızın ismi ameliyat listemizde yazıyor. Hastanızı ameliyat öncesi yatışa çağırmak için aramıştım. Hastanızın şikayetleri devam ediyor, ameliyat olmak istiyor mu? -hastam öldü. Aşağı yukarı haftada 2 defa hasta isimlerini yazdığımız defterimizden hastaları akşamları arayıp ameliyat için yatışa çağırıyoz. Gene bu sebeble fıtık ameliyatı için genç bir hastayı aradım. Deftere yazılalı belki bir ay olmuş. Telefona çıkan kişinin hastanın öldüğünü söylemesi, benim bel fıtığı ameliyatı için çağırıyor olmam. Tabi sadece başınız saolsun diyebildim.
Bir toplumda insanlara hukuken eşit muamele edilmesi, kardeşlik kavramları- nın ekonomik adaletle tamamlanması gerekir. Çünkü ücretli insanların çoğunlukta olduğu kapitalist sistemde köle, halen “efendi” diyalektiğinin tutsağıdır. Sistem, kölenin simgesel düzeyde bir karşılık vermesini onu etkisizleştirerek yani karşılı- ğında bir ücret ödeyerek engellemektedir İktisat sayısı yıl 2017 sayı 3
Pazar günü bilirsiniz ki tatil günü, ama ben tabiki hastanedeyim. Nöbet yani, acil de hasta bakıyorum, arada servis işleri oluyor onlarla ilgileniyorum, bazen yoğum bakımdaki hastalar kötüleşiyor ona gidiyorum. Yani heryerle ben ilgileniyorum:) Ama artık eskisi gibi değilim. İsimde artık daha da iyiyim. Ve işlerimi daha hızlı hallettigim için
Duâ edin
Hasta oldum. Ne yesem çıkarıyorum. Üstüne birde nöbetçiyim. Allah'a şükür yoğun bir nöbet değil. Kustuktan sonra yarım saat rahatlıyorum, o sürede işlerimi yapıyorum. Sonra gene yatağa düşüyom. Perişan haldeyim.
Reklam
Genelde hafta sonları nöbetim olduğu için pek ailemin yanına gidemem ama bu sefer hafta sonum boştu. Ailemin yanındayım. Tabi insan uzak kalınca çok fazla sohbet filan da edemiyor. Ama aile için çocuğu yanında olsun konuşmasa bile olur, onlar için yeterli. Tabi bende kitabımı elime aldım, ders çalışmam lazım. Babam hayretle bana bakmaya başladı.
Az önce hastanede yaşadığım beni etkileyen bir olayı yazıyordum. Baya da yazmıştım yanlışlıkla geri tuşuna bastım ve hepsi gitti. Şimdi o kadar şeyi bir daha yazmaya çok üşeniyorum. Işin kötü yanı o duyguya girmem lazım şimdi bir daha
Bilen varsa cevap versin değer mi?
Az önce insta da aile hekimi arkadaşımı gördüm. Kapadokya da eşiyle geziyordu. Sonra düşünmeye başladım. Arkadaşım üni de sınıf 3. sü idi. Yani çalışkandı. Son sene birini buldu. Ders çalışmayı bıraktı. Okul bitince evlendi. Şimdi iyi maaş alıyor. Çok fazla Yorulmuyor. Geziyor. Ve mutlu. Ben ne yaptım. Son sene deli gibi ders çalıştım. Uzmanlık kazandım. Şimdi asistanım ve köpek gibi çalışıyom. Hem de daha az maaş ile. Birini de bulamadım:) - Yalnızmıyım? Evet:) (yalnızlara selam olsun.) - Evde yemeğimi tek başına mı yiyorum? Evet. (gerçi genelde evde degil hastanedeyim) - Gezebiliyormuyum? Hayır. - Asıl soru mutlumuyum? Evet. Sonuç olarak istediğim şeyi kovalıyorum. Ama hayat boyu bu kadar efor sarfetmeye değerimi diye düşünmüyor değilim. Değecek mi?
Gene sabah hastaneye erkenden vizit başlamadan önce varmışım. Tabi yoğun bir gün olmasını beklemiyorum. En çömez olduğum için tabiki servisi ben çeviriyorum. Yani tüm ayak işleri bende. Tüm gün çalıştıktan sonra akşam artık saat 5 te (ilk defa bu kadar erken işlerim bitiyor. Normalde 7 de çıkarım ) işlerim bitti. Artık sabah başlanan ameliyatın bitmesini bekliyorum. Çünkü nöbetçi ekip aynı zamanda ameliyatta. Onlar çıkmadan servisi terk edemem. Haliyle çıkmalarını bekliyorum. Çıktıklarında onlara serviste o gün olanları aktarıp eve gidecem, tabi hesapta. Girdikleri ameliyat beyin tümörü ve baya büyük bir kitle. Bir ameliyathaneyi arıyim dedim. Verdikleri cevap 3-4 saat daha sürer ameliyat. Tamam sıkıntı değil biraz geç çıkcam. Bu arada acile gelen hastalarla da ben ilgilenecem. Hem serviste ki işlere de devam. Saat artık 20.00 oldu. Yavaştan ameliyatta ki ekip artık bitiriyordur diye tahmin ediyorum. Bende eve gidem hiç değilse uyuyayım. Tekrardan soruyorum ameliyat ne durumda. Hasta çok kanıyor. 6. Defa kan takıyoz. Daha bitmez bu vaka. Haydaa saat 12 oldu. Artık eve gitmemin de bir anlamı kalmadı. Saat 1 gibi asistanlardan biri ameliyattan çıktı. Mola vermiş. Şimdi söylediği cümleleri burda yazamıyom:) 15 dk dinlenip geri ameliyata girdi En son artık bende uyuyakaldim. Yani o da 3 saatlik bir şey, odaya biri girdi. Yarı uykulu kim bu diye baktım. Ameliyat ekibi bitirmiş. Biri uyumaya gelmiş, diğeri sabah oldu diye uyumaktan vazgecmis:)) Tabi bu kadar yorulduktan sonra kimse eve gitmiyor. Güne, çalışmaya devam. En çok ta en çömez olan ben çalışmaya devam ediyorum. Neyse akşam 6 oldu. Artık evime gidebilirim.
Subarashii
Gene elime 1976 basım bir kitap almışım. O yaprakların arasından sızan kokusu, eskimiş ve sararmış rengi. Fevkalade! Yaw çok seviyorum eski kitapları
5. Yılını doldurmak üzere olan kıdemli abimle nöbette oturduk muhabbet ediyoz. -Bak Semih greenberc(bizim bölümün ana kitabıdır. 1000sayfa kitap. Her santimetrekaresi bilgi dolu. Resim filan da yok kitapta) okuman lazım. İngilizcen nası -fena değil abi -adamlar kitabın 8. Baskısını çıkarmış. Bizde 6. Baskı Türkçeye çevrilmiş. 8.baski 1500 sayfa.
Reklam
Daha önce beyin tümörü olup ameliyat ettiğimiz hastamızı, bu sefer nüks ettiği için ameliyat etme kararı almıştık. Ameliyatı çok güzel geçmişti. Ki bahsettiğimiz begin ameliyatı. Son derece riskli ve hastayı çok fazla yıpratan bir ameliyat. Tabiri caizse hastalar ameliyat sonrasi kamyon çarpmış gibi olurlar. Bu hastamızı da ameliyat sonrası yoğum bakıma aldım. Hastam son derece bitkin bir haldeydi. Yatağına yatırdıktan sonra hastamla artık hemşireler ilgilenmeye başladı. Aradan 2 yada 3 dakka sonra hastam ağlamaya başladı. Doktoruma bişey söylemek istiyorum dedi onunla ilgilenen hemşireye . Bend yanına yaklaştım hemşirenin duymuyacağı bir şekilde kulağıma '' başörtülü Hemşire istemiyorum'' dedi. Bir anda sinirlerim bozuldu. Nasıl böyle bir şey söyleyebilir.' 'öyle bir seçeneğin yok' 'dedim ve hızlı bir şekilde yoğum bakımdan çıktı. Düşüncem eğer hemşirem bana ne söylediğini sorarsa bunu ona söyleyemem. Sonrasında baya şaşırdım. Bir insan o kadar aciz bir durumda nasıl böyle bir şeye takılabilir. Anlayamadığım başka şeyler de oluyor. Hasta kendisini ameliyat edecek doktorla kavga ediyor. Doktoru tehdit ediyor. Sonra ameliyat etmesini istiyor. Nasıl bir mantık sa artık
Bu gün niye bitti ya. Bitmesin bu gün. Ne güzel hafiften rüzgar da esiyor. Yarın nöbet var. Sonra hafta sonuna kadar deli gibi çalış.
Bir daha görüşmek dileğiyle
Ah! Bir kere daha beni seven insanlardan ayrılıyorum
Şunu da şuraya bırakayim. Müzik paylaşan baya çok biraz entelektüel şeyler izleyin. youtu.be/oaQ0CvInBrc
Takip ettiğim animeler diziler bittiğine ve çalışacak sınav da olmadığına göre kitap okuyam bari