Kaç insan ölümünün zamanını bilebilir ki? Kim bu kadar şanslı olabilir? Günler belki de saatler kalmış ölümünüze, sizin son düşünceleriniz ve hisleriniz ne olurdu?
İnsanın insana duyduğu en kuvvetli his neydi? Sevmek bu hissi tanımlayacak kadar kuvvetli bir kelime mi ? Arzular ve istekler ne kadar net ve aşikarane...
Eski dönemlerden günümüze gelen en önemli mimari konulu eser olması bir yana içerdiği terimler ve anlatım şekli olarak hem edebi hem de teknik olması muazzam. Teknik terimlerin boğucu anlatımı üzerine hoş bir dilin eklenmesi, eseri daha bir okunur kılıyor. Bu yüzden sıkılmadan ve öğrenerek geçmişi tadabiliyoruz. Mimarlığa adım atan her bireyin okuması gereken bir eser olduğunu düşünüyorum. Dönemin hükümdarına takdim için ele alınan bir eser ve bu eser asırlar sonrasında bile mimarların temel yapı taşlarını oluşturabilecek konumda.
Okumaktan çok yaşıyorum bu eseri. Oğuz Atay'ın her eserinde dilinin benzerliği ve aktarmak istediklerinin bütünlüğü hep hissediliyor. Oğuz Atay'ın okunması için bir zaman vardır. Doğru zamanda doğru eserini okumak insana kendini buldurabilir. Bir tarikatın gelip gelmeyeceğini beklerken kendini aç bırakan bir insanın, kendi evrenini sorgulaması nasıl bu kadar içsel ve tek elden anlatılabilirdi ki...