Riise Garcia

MOON
Ayın ilk yarısında dikilen ağaçlar fazla uzar ve gelişir. İkinci yarısında dikilenler zayıf olur veya kurur.
Sayfa 172Kitabı okudu
Reklam
Hari buna 'kişisel sorunların korunması yasası' diyor.
"Toplumsal devinimlerin fizik gibi korunma yasalarına sahip olduğu ve aslında psikotarihin gerçekten sorun çıkartan yanlarını çözmek için olası en iyi aletleri bize bu yasaların verebileceği kanısı oluştu.”
Sayfa 305Kitabı okudu
Vay be! Meğer ben kırk yıldır nesir konuşuyormuşum da haberim yokmuş!
Sayfa 28 - Mösyö JourdainKitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Anne ve babamın bana bütün ilimleri daha gençken öğretmemiş olmalarına öyle çok kızıyorum ki.
Sayfa 22 - Mösyö JourdainKitabı okudu
"Tarih kelimelerin dağları yerinden oynattığını aktarıyor."
Sayfa 147Kitabı okudu
Reklam
Yeniden kısa bir sessizlik oldu, ama yalnızca düşünceler sessiz olduğu için.
Bölgeler içinde ekonomik ve toplumsal sınıfların birbirleriyle savaşa girmesini sağlıyorlar. Sonuçta insanlar bir birlik oluşturarak hareket edemiyorlar. Her yerde insanlar birleşerek merkezdeki tiranlıkla mücadele etmek yerine, birbirleriyle kavgaya tutuşuyorlar; İmparatorluk da güç kullanmasına gerek kalmadan hakimiyetini sürdürüyor.
Sayfa 439Kitabı okudu
"Öğrenilmesi gereken bilgi o kadar çok ki, uzmanlar kendi alanlarına bir kalkan gibi sarılıyorlar ve başka şeyleri duymak bile istemiyorlar. Boğulup gitmekten korkuyorlar."
Sayfa 105 - Dors VenabiliKitabı okudu
Felaketler insanın içindeki saflığı yok ediyordu.
Sayfa 192Kitabı okudu
Sırf para uğruna din adamları tarafından evlenenlerin bir bölümü için kilise nikâhı adı verilen o malum tören yapılıyor diye bizim dünyamızdan insanlar ya saflık ya da ikiyüzlülük ederek tekeşli olarak yaşadıklarını sanmaktadırlar.
Sayfa 119Kitabı okudu
Reklam
Peki neydi bu yenilik? Bu yenilikte kızlar oturuyor, erkekler ise pazar yerindeymiş gibi dolaşıp seçim yapıyorlar. Kızlar bekliyor ve "Kuzum beni seç! Hayır onu değil, beni seç, bak benim omuzlarıma, başka yerlerime bak," diye geçiriyorlar içlerinden, ama söylemeye cesaret edemiyorlar. Biz erkekler ise ağır adımlarla dolaşıp, bakınıyoruz ve hâlimizden de çok memnunuz. "Bilirim bu işi, tuzağa düşmem,” diyoruz. Dolaşıyorlar, ara sıra göz atıyorlar bütün bu gösterinin onlar için düzenlenmiş olmasından çok memnunlar. Bak bak, çekinme, ama birden hop, kapana düşüverdin işte!
Birbirini sevmeyen insanlar evleniyorlar, sonra da geçinemeyişlerine hayret ediyorlar. Aslında sahiplerinin isteği üzerine sadece hayvanlar çiftleşebilir, insanlarınsa kendi hevesleri, istekleri, sevgileri vardır.
Benden, bana kayıtsız kalınması ile benden nefret edilmesi arasında bir seçim yapmam istense, tereddütsüz, nefreti seçerim — kayıtsız kalınacak bir yanım yoktur. Ve ben söylemek isterim ki, her şeye ve herkese kayıtsızım. Değilmişim gibi davrandığım durumlar, yaşıyormuşum gibi yapma zorunluluğumdandır. Bana sorulsa bir gün "Kamburunun düzelmesini mi istersin, yoksa tüm insanların kambur olmasını mı?" diye, herkesi kambur görmek olurdu dileğim. Yerden yüksekliğimin bu gülünç santimleri yüzünden, yaşama da ölüme de sizlerden daha yakınım. Daha sonralan yerimi yadırgamamak için, yükselme isteğini bir türlü anlayamam. Zaten bir portakalın doğusu batısı olduğuna inananlardan değilim — dolayısıyla dünyanın da... Bana renk bile sormayın — bir beyazdan ya da sarıdan ne anladığınızı bilmeden size yanıt veremem.
Ah ne olurdu, Caesar'ın canına kıymadan Caesar'ın düşüncesini alaşağı edebilseydik!
Sayfa 34 - BrutusKitabı okudu
"Mutluluk bizim olmadığımız yerdedir."
Söyler misiniz, sözgelimi müzik dinlerken, sevdiğimiz insanlarla güzel bir akşam geçirirken, onlarla sohbet ederken duyduğumuz haz neden daha çok bir yerlerde var olan büyük bir mutluluğun yansımasıymış gibi gelir bize?
Sayfa 126 - OdintsovaKitabı okudu
278 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.