Ceren

Deneyimlediğim en kötü his:
Hayatını her yönden ve her gün yeniden mahveden insanın mutluluğunu izlemek..
Reklam
Neden verdiğim tüm emekler sonunda sadece bir hiç oluyor? Neden her seferinde emek verdiğim şeyler kocaman bir hayal kırıklığına dönüşüyor? Ve neden benim çok istediğim şeyler hiçbir zaman olmuyor? Neden? Bunları bilmiyorum ama bildiğim tek bir şey var; dünya o kadar adaletsiz ki en çok da emek veren insanları kırıyor. Her zaman her konuda..
" "Ne olursa olsun bunu yapmamalıyım!" diyordu. Onun böyle âciz, belki de bana muhtaç olduğu bir zamanda bu darbeyi vurmak... Fakat ne darbesi? Ne muhtacı? Yanına gittiğim zaman yüzü buruşan o... Beni bir tek söze layık bulmayan... Benden uzaklaştığını ilk ortaya vuran da o... Hayır... Bunlara kızmıyorum... Fakat ne diye bu haksızlığı yapıyor?"
Sayfa 251Kitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Ceren

Ceren

, bir kitap okudu
267 syf.
9/10 puan verdi
İçimizdeki Şeytan
İçimizdeki ŞeytanSabahattin Ali
8.3/10 · 172,7bin okunma
Reklam
Kendime..
Mutluluk gözünü kör eder insanın. Tabi bir de aşk.. İnsan mutluyken göremediği şeylerin farkına varınca anlar neden bittiğini, bitmesi gerektiğini. Mutsuzluk bazen gereklidir. Fark etmek acı da olsa iyi ki dedirtir insana. Ve bugün iyi ki diyebiliyorsan şükret. Kurtulman gereken şeylerden kurtulduğuna, çektiğin her acının buna değmesine, hiç kimsenin o kadar iyi olamayacağını ispat ettiklerine, hayatı erken anladığına şükret..
27.04.24
Beklentilerin sonu hayal kırıklığıdır. İnsan hep beklediği yerde unutulur aslında. En heyecanlı olduğu anda öyle bir şey olur ki hayatının en büyük hayal kırıklığını yaşar. Hep beklediği, umduğu yerden kırılır insan. Çok güzel olacağını sandığı gün hayatının en kötü anılarıyla dolar mesela. Sanmak da en büyük hatadır zaten. Hatalarla yaralanır ama hatalarla da büyür insan. Dünya böyledir işte. Dışardan öyle renkli öyle güzel görünür ama insanı yaralarla büyüten acımasız bir yerdir sadece. Kimisine hayat, kimisine de sadece acı veren acımasız bir yer...
"Evet, ne yapacağım, nasıl yaşayacağım? Neyde bir zevk bulacağım? Ben bu hayatı sevmiyorum. Bu insanları hep manasız, hep adi buluyorum! Kimi ve neyi sevebileceğim? Nasıl, nasıl?"
"Bütün bu kalabalık içinde çölde garip ve avare kalmış, yolunu şaşırmış bir seyyah gibiyim."
16 Nisan Salı
Bugün yine olabilecek şeylerin olmayışına üzüldüm. Bu dünya hayal kırıklıklarından ibaret ama insan bir türlü alışamıyor. Ben artık hayal kuramam sanıyordum ama yine hayallerdeyken buldum kendimi. Bizi düşündüm biraz, eskiden yaşayacağımıza çok inandığım anları bugün başkaları yaşarken izledim. Sen geldin aklıma hemen. Nasıl olurdu, nasıl olurduk acaba dedim kendi kendime. Daldım gittim yine uzaklara. Söz vermiştim kendime bir daha aklına asla getirme onu diye ama yine ne aklım söz dinledi ne de kalbim. Ama artık hiçbir şeye inanmıyorum biliyor musun? Güvenmiyorum da kimseye. Hatta beklentilerim bile yok artık. Sen de bunu istemiştin zaten. Ben sana karşı sözümü hep tuttum biliyor musun? Ama sen... Sen beni en güvendiğim yerden aşağı attın. Hâlâ seni affetmek istiyor kalbimdeki minicik bir yer. Ama zaten en çok da affedilemeyecek, geri dönüşü olmayan şeyler yaptığın için nefret etmiştim senden. Her zaman kalbini dinleyen ben bu kez kalbimi dinlemiyorum. Çünkü sen bana en güzel "kalpsizliği" öğrettin.
Reklam
"Farklı nedenlerle insanlar günlük hayata öylesine bağlanırlar ki, hayata hayret etme duygularını bastırırlar."
199 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.