Materyalizm çerçevesinde büyüyen kuşaklar doğuyor. İnancın, bir hiç uğruna savaşmak sayıldığı dönem... Hâlâ nasıl kutsanıyor bu eşyalar?.. Nasıl sessizce birikiyor göz yaşları... İnsan bilmediği için mi inanır?.. Yoksa inanç, doğanın her zerresinde vuku bulmuş mudur gerçekten?.. Ah bilmiyorsun, bilmiyorsun gecem... Bu ne derin sancılı bir dönem...Acılar, haykırışlar içindedir duyan... Var mıdır sonunda bir ışık hüzmesi kadar sitem?.. İzle, bak! Gördüğün şey gerçek midir gerçekten?.. Yoksa sende kalan bir iz düşümü müdür bilinen?..Ey aşk, sende saklı değil midir doğrusu?.. Öyleyse nedendir gizlenmişliğin öyküsü?..
Şiir gibi bir şey seninle yaşamak
Bulutsuz bir gökyüzüdür güzelliğin
Yıldızların en parlak olduğu zamansın
Denizlerim senin kıyılarında sakin
Bırak ellerini avuçlarımda kalsın
mayıs ortasındayız sevgili
vakitlerden akşam üstü
havada efsunlu ve ebrûlî bir esinti
kalbimde telaşlı onlarca serçe
her birinin kanadında ayrı bir müjde
ve dilimde türküleri sevdanın..
…
Hayatın gerçekleri... Biri gider, biri kalır. Nedense çok şey öğrenesi geliyor insanın, bunca kalabalığın arasında. Belki biraz sıkılmışlık ve yeni serüvenlere yönelmişlik... Bunca detay ve basite indirgenmiş cümleler. Anlaşılması için ne çok çabalıyor insan... Her şey oldukça sıkıcı ve insanlar fazlaca yavaş. İlerlemek isterken önce insanlardan geçmek gerekiyor ya zaten. Nedendir bilmem ama yıllar geçiyor kendiliğinden. Söyler misin, gerçekten nefretle mi büyüyor insan?.. Kimisi için iyi olan, bir diğeri için kötü müdür gerçekten?.. İnsan, anlaşarak gitmek istiyor bazen. İyi davranışlar ve sonuçlar... Biliyorsun; fazla iyilik, oldukça zarar... O nedenle, bırak nefret etsin iki insan birbirinden...
Mutlu gülüşler ve umutlar sarmalıyorken kalbimizi, ne güzel bir andır yaşanan...Sevgim, sevgilim, aşkım... Sen olduğun sürecedir bu kahkahalar, gülüşler ve düşler...
Bu devrin "Akademik Kariyer"i, profesörlerin ego tatminini baz alarak makam kazanma yaklaşımından başka bir şey değil ne yazık ki!..
Bu kadar basite indirgenmiş bir sürecin sonucunda bilime dair herhangi bir şey beklenebilir mi?
Kim bilir neler neler geçti başından... Uykunun en güzel halinde acı çektiğin o anlar... Bir bir eksiliyor ya hani insanlar... Ne pazartesiler, salılar yok oluyor gündüzünde...