Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Saide Kurt

Bir şey ver bana! Ah Tanrım... Kırk yedi yaşındayım, altmış yaşına kadar yaşayacağımı varsayarsak, daha on üç yılım var... Çok uzun! Bu on üç yılı nasıl geçireceğim! Ne yapacağım, ne ile dolduracağım onları? Ah, anlıyor musun beni... Anlıyor musun, eğer hayatın geri kalanını başka türlü yaşama olanağı olsaydı...Işıklı, dingin bir sabah uyanmak; hayata yeniden başladığını, bütün geçmişin unutulduğunu, bir duman gibi dağılıp gittiğini hissetmek. Yeni bir hayata başlamak... Söyle bana, nasıl başlamalı... ne ile...
Sayfa 73 - VOYNİTSKİKitabı okudu
Reklam
Altı yıldır tutkunum ona, annemi sevdiğimden daha çok seviyorum onu. Her an sesini işitiyor, ellerimde ellerinin sıcaklğını hissediyorum; her an içeri giriverecekmiş gibi gözüm kapıda. Şu sıra her gün buralarda, ama beni görmüyor bile... Bilsen bu nasıl acı veriyor bana! Hiç umudum yok, hiç! (Ümitsizlik içinde) Ah Tanrım güç ver bana... Bütün gece dua ettim... Her fırsatta yaklaşıyorum ona, bir söz bulup konuşmaya başlıyorum, gözlerine bakıyorum. Artık ne gururum, ne kendimi tutma gücüm kaldı... Dün akşam dayanamayıp Vanya Dayı'ya söyledim âşık olduğumu... Hizmetçiler de biliyor onu sevdiğimi, bilmeyen kalmadı...
Sayfa 48 - SonyaKitabı okudu
İnsan gerçekten yaşamayınca, seraplarla avunur.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Ah, ne yapacağım, ne olacak benim kaderim? Çok ağır geliyor benim böyle bir bilinmezlikte olmam, bir geleceğimin olmaması, başıma ne geleceğini tahmin edememek. Geriye bakmak da korkutucu. Orada hep acı var, bir hatırayla bile kalbim iki parçaya ayrılıyor.
Gurur duydukları bir şeyleri var. Peki ne diyorlar, onları gururlandıran bu şeye? Kültür diyorlar buna, kendilerini keçi çobanlarından ayırıyormuş bu.
Reklam
Bize insan olmak, yani etiyle kemiğiyle insan olmak bile yük geliyor; bundan utanıyoruz, ayıp sayıyoruz. "Soyut insan" diyebileceğim garip yaratıklar olmaya can atıyoruz. Biz ölü doğmuş kişileriz, zaten çoktandır canlı olmayan babaların soyundan ürüyoruz ve bu durumu gittikçe daha çok beğeniyor, bundan büyük haz duyuyoruz. Neredeyse bir kolayını bulup bizleri doğrudan doğruya düşüncelerin doğurmasını sağlayacağız.
Sayfa 175Kitabı okudu
Elimizden kitaplarımızı alsalar, bir anda neye uğradığımızı şaşırırız. Artık hangi yolu seçeceğimizi, kime tutunup kimden kaçacağımızı, neyi sevip hangi şeyden nefret edeceğimizi, kime saygı gösterip, kimi neyi hor göreceğimizi bilemeyiz.
Sayfa 174Kitabı okudu
Kötü olacağım! Tanrılara, insanlara, dünyaya karşı kalbimi üç kat zırhla donattım. Ne lütuf bekleyecek ne de şükran duyacağım. Kimsenin önünde diz çökmeyeceğim, haysiyetimi nefretimin içine gömeceğim, hem kendi çektiğim tüm ıstırapların hem de başkalarının çektiklerinin en ince hesabını tutacağım. Herkesin acısının tanığı ve terazisi olmayı istiyorum, o acıları yüklenmek ve bir hakaret olarak içimde tutmak, bir adaletsizlik sütunu gibi gökyüzüne karşı dikilmek istiyorum. Yalnız ve uzlaşmadan öleceğim; ruhum bir isyan borusundan çıkan büyük ve öfkeli bir haykırış gibi yıldızlara doğru yükselsin istiyorum.
Sayfa 592 - BarionaKitabı okudu
Dünya ağır ve sonu gelmez bir düşüşten ibaret, dünya sürekli düşen bir toprak yığını. İnsanlar ve şeyler bu düşüşün bir noktasında aniden ortaya çıkıyor ve görünür görünmez de bu topyekün düşüşe kapılıp düşmeye başlıyorlar, parçalanıp un ufak oluyorlar. Ey arkadaşlarım bilgeliğim bana şöyle diyor: Hayat bir bozgun, hiç kimse zafer kazanmış değil, herkes mağlup, ezelden beri her şey çok kötüydü ve dünyanın en büyük çılgınlığı umut beslemektir.
Sayfa 561 - BarionaKitabı okudu
Aşkını kalbine gömdüğünü sandığında bile hala sevmeyen aşık değildir, sonsuza kadar sevmeyen aşık değildir.
Sayfa 518 - HEKABEKitabı okudu
Reklam
Zaten hayatım uzun süren bir gömülme töreninden ibaretti.
Sayfa 84 - Nekrassov, SIBILOTKitabı okudu
ADAM: Görüyorsun! Hayatta sadece kötü insanlar yok. Beni bokun içinden çekip çıkaracak kendim gibi bir adam karşıma çıksaydı...
Sayfa 14 - NekrassovKitabı okudu
Ölmek bir şey değil, yaşamamak korkunç.
Sayfa 832 - II. CiltKitabı okudu
... sanmayın çekip gidendir perişan olan, geride kalandır asıl dünyası zindana dönen.
Sayfa 33 - PILARKitabı yarım bıraktı
Oysa insandaki dil ve zihinsel öznellik hususiyetini gözden kaçırırsak, faşizan bir bilimselciliğe yol açarız: Nöronlarını incelemekle insanı anladığımızı zannederiz; insanın çektiği ıstırapları sözlerine dikkat etmeksizin ele alır, insanı salt mekanik tarzda ilaçlara boğarız. İçerideki özne nerededir peki? Onun tekilliği ne olmuştur? Adeta hiçe sayılmış, heba olmuştur.
Sayfa 39 - Elisabeth RoudinescoKitabı okudu
370 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.