Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Sanakcegok

464 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
8 günde okudu
Gerçek adı Eric Arthur olan Orwell,Distopik bir roman olan 1984 ile dönemin siyasi ruh halini totaliter devlet yapısını eleştirirken bir taraftan da insanların gelecekte karşı karşıya kaldıkları tehlikelerle ilgili bilgece uyarıda bulunmaktadır.Aslında olumsuz bir ütopyacı değil tarihin akışının değişmediği müddetçe dünyanın dört bir yanındaki en insani nitelikleri yitirecekleri ruhsuz otomatlara dönüşecekleri üstelikte bunun farkında bile olmayacakları gerçeğini ıspatlamaya çalışıyor. Kitabın adı’nın 1984 olmasının nedeni ise olayın aslında gerçekleştiği yıl olan 1980 de verem hastalığı dolayısı ile uzadıkça 1984 de karar kılmıştır.Hayvan Çiftliği kitabından kazandığı para ile iskoçya açıklarında bir ev almış ve 1984 ü bu evde yazmaya başlamıştır. Bin Dokuz Yüz Seksen Dört okuyucuyu ,geçmişin ,belleğin, düşünmenin, dilin, başkaldırının, erotizmin yok edildiği bir toplum ve insanlık karabasanı ile yüz yüze getiriyor. Yaşanılan coğrafi bölge olan Okyanusya da düşünmek bile suçtur.Öyleki bu suçu işlemeye bile olanak tanımayan bir yöntem vardır o da Okyanusya’nın resmî dili olan “Yenisöylem” ideolojik gereksinimleri karşılamak için oluşturulmuş amacı ise düşünce ufkunu daraltmak anlam ve kavramları yok etmektir. Örneğin; “iyi” sözcüğü varken neden “kötü” sözcüğüne ihtiyaç duyulsun ? İyi del dersin olur biter.
1984
1984George Orwell · Can Yayınları · 2021166,7bin okunma
Reklam
382 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Kitap Doğu ve Batı arasında kalmış bir modernleşme savaşını konu alıyor.Biraz da kara mizah diyebiliriz.Hayri irdal çoğu zaman bana yine bir kara mizah konulu “Yaşar ne Yaşar ne yaşamaz’ı” anımsattı.Tıpkı Yaşar gibi Hayri karakteri de resmen bir şanssızlık mıknatısı.Doğduğundan beri şanssızdır.Aile ve iş yaşantısında şanssızlıklar bir türlü
Saatleri Ayarlama Enstitüsü
Saatleri Ayarlama EnstitüsüAhmet Hamdi Tanpınar · Dergah Yayınları · 202342bin okunma
412 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
14 günde okudu
Yuval Noah Harari, (Ertuğrul Genç)’ten insanlığın kısa tarihi.Bana göre yalın ve anlaşılır bir dil ile yazılmış,yaşadığımız çağ açısından çok önemli edinimlerimin olduğu bir felsefe kitabı.Okullarda öprendiğimiz kült olmuş otoriteler kadar yararlı buldum.Sosyolojik,ideolojik,ekonomik,biyolojik tüm yapılanmalarımızın oluşum,gelişim ve evrimleşme süreçleri hakkında çok önemli merak uyandıran içeriklere sahip. Kitap aslında 3 seri’den oluşuyor.’Homo Sapiens’le 70.000 yıl öncesine gidiyoruz. Seri’nin 2.si ‘Homo Deus’ile hep hayal ettiğimiz o geleceğe bakıyoruz.Son olarak da günümüz ‘21.yüzyıl için 21 ders’ geliyor. Şimdilik sadece Homo Sapıens okudum.Her ne kadar beğenmiş olsam da 410 sayfalık bir kitap ve sıkılmamak için araya başka kitaplar alıp sonra seriye devam etmeyi düşünüyorum. Kitapta bana çarpıcı gelen konular; ️Sapıens’in geçmişteki çeşitliliği. ️Sapıens’in ateşi bulması ve yemek pişirmeyi öğrenmeleri ile süregelen biyolojik ve ekolojik değişimlerimiz.Spoiler vermemek için detaylara girmiyorum. ️Karışım ve yerine geçme teorisi. ️Tarım devrimi ️Dinlerin incelenmesi (başımı kaldıramadığım bölüm) ️Sosyal yaşantı (çekirdek olmayan aile yapılanmaları çok eşlilik,çok ebeveynlilik) ️Bilimsel ve Bilişsel devrim Evrimsel süreçten teknolojik sürece kadar insan algısını sarsabilecek bir kitap.Kaliteli bir okuma yapmama rağmen 2.kez okunmayı da hakettiğini düşünüyorum.Tavsiye vermek konusunda kararsızım çünkü siyasi ve inançlar konusunda tabuları olanlar için çekici gelmeyebilir.
Hayvanlardan Tanrılara: Sapiens
Hayvanlardan Tanrılara: SapiensYuval Noah Harari · Kolektif Kitap · 201936,6bin okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
355 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
Harper Lee tüm topluma olan eleştirilerini,toplumsal trajedileri okuyucuya bir aile üzerinden anlatıyor ve insani değerlerin altını derinlemesine çiziyor.Olayları evin küçük kızı Scout’un bakış açısından dinliyoruz. Atticus 50l’li yaşlarında yalnız,2 çocuk sahibi Hümanist bir insan ve Avukattır.Beyzalar tarafından hoş karşılanmayan zencilerin, insani değerlerinin çiğnendiği bir kasabada haksızlığa uğrayan bir Zenci’nin avukatlığını almasıyla başlıyor herşey.Bu kısıma kadar iki çocuk için eğlenceli geçen yaz ayları, okul maceraları,komşuları hakkında eğlenceli şeyler okuyoruz.Gerçekten kendimi eğlenirken bulduğum çok fazla an oldu :) Çocukluğun ve hayatı yeni öğreniyor olmanın saflığı da özellikle Scout tarafından bize geçiyor.Onu her ne kadar en başlarda erkek zannetsemde :) Aslında bu Atticus’un mükemmel ebeveyn oluşundan ne kadar hormonsuz ve spontane bir çocuk yetiştirdiği gerçeğinin sağlamasıydı benim için :) Atticus benim için hayranlıkla,özlemle,özentilik ile sarıldığım ama aynı zamanda ütopik bir karakter oldu.Onun gibi değer yargıları söz konusu çocuklarının hayatı dahi olsa asla vazgeçmeyeceği birşeydi.Sanırım kitabın Atticusun bende bıraktığı izleri sadece bir inceleme ile geçiremeyeceğim.Şiddetle okumanızı tavsiye ederim. ‘Bülbülü Öldürmek’ İnsani değerlerin o kadar altını çizdi ki olaylara karşı heyecanım her bölümde yerini içsel çözülmelere bıraktı...
Bülbülü Öldürmek
Bülbülü ÖldürmekHarper Lee · Sel Yayınları · 201472,5bin okunma
174 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
Tam bir mindfullness örneği.Zihni uykudan uyandırma tekniklerine değiniyor.Otomatikleşen gündelik hareketlerin dışına çıkabilirseniz üretkenlik adına kendinize doğru soruları sorabilirseniz sonuçların da nasıl değişeceğini ıspatlıyor.Birçok buluşların bilim adamlarının ortak özelliklerine kitap boyunca örneklemeler yaparak değinmiş ve bu en çok keşfetme tutkumu harekete geçirdi.Kitabın sonlarına doğru kendinizi ben neden harekete geçmek için birşeyler yapmıyorum diye hayıflanabilirsiniz.
Fikir Nasıl Bulunur
Fikir Nasıl BulunurJack Foster · Mediacat · 2005378 okunma
Reklam
268 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
Romanın baş kahramanı Henry çocukluk döneminde babası tarafından sürekli şiddete maruz kalır Annesinin bu duruma sessiz kalması ve Babasını onaylamasından dolayı ilerki dönemlerde kadınlara karşı düşmanca tavırlar sergilemeye başlar.Babasının gerçekleştiremediği idealleri kendisinden beklemesi ve bir taşralı olarak Amerikan rüyası içinde bu idealleri gerçekleştirme beklentisi her geçen gün onun için daha travmatik haller almaya başlar.Hayat onun için oldukça acımasız olmuştur ve sisteme olan başkaldırı tutumu sergilemektedir.Roman kullanılan dil ve anlatımla cinsel içeriklerde dahil şeffaf ve sansürsün bir anlatıma sahipti sürükleyiciliğini buna borçlu.
Ekmek Arası
Ekmek ArasıCharles Bukowski · Metis Yayınları · 20126,8bin okunma
343 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Aziz Nesin 1915 Heybeliada doğumlu en değerli cumhuriyet dönemi yazarlarımızdandır.Kitap aslen Aziz Nesin tarafından pek gönüllü olarak ortaya çıkarılmamış Ankara radyosunun 12 dizilik bir oyun istiyor ama konularını “skeç” ve “eğlence” olması hoşuna gitmiyor.Fakat dizi’nin radyoda yayınlanması teklifi üzerine Aziz nesin hemen razı oldu.Aynı zamanda kendinden çok kendini düşünenleri sevindirmek isteyecek kadar da çocuk gibi duygulu bir adamdı.Oyun ilk olarak radyo oyunu olarak yazılır ve büyük ilgi görerek ardından televizyon oyunu olarak gelir ve en son elimizde okuduğumuz roman haline uyarlanır.Aziz Nesin karakteri öyle güzel gözlemleyip yansıtmış ki Yaşar,artık yazardan daha ünlü hale gelmiş tıpkı Don Kişot yazarı Cervantes’in ününü gölgede bıraktığı gibi.Kitaplarının çoğu toplumsal gerçeklik akımını konu almıştır.Bu romanda da hayatı boyunca bürokratik mücadele veren bir vatandaşın başından geçen,pişmiş tavuğun başına gelmez dediğimiz travmatik olayların nasılda mizahi bir pencereden ustalıkla yansıtıldığını görüyoruz.Güldürürken düşündüren cinsten bir anlatım.Özellikle Yaşar’ın dolmuş kapıları ile olan maceraları en çok güldüğüm bölümlerdi. Yaşar’ın her akşam hapisanede anlatıcılık yaptığı anlar bana Ekmek Teknesi’nin sıcak kahve ortamını anımsatmıştır :)
Yaşar Ne Yaşar Ne Yaşamaz
Yaşar Ne Yaşar Ne YaşamazAziz Nesin · Nesin Yayınları · 013,2bin okunma
343 syf.
·
Puan vermedi
·
19 günde okudu
Mutluluk,ölümden kaçan ve mutluluğu arayan 3 kişinin romanı.Kesinlikle bir İslam ve kadın klişesi değil.Meryem karakteri Türk kadınının kurban olduğu yada edildiğinin sembolü aynı zamanda özgürleşme süreci de umudun sesi. Toplum kısıtlamaları,ve çelişkiler yüzünden parçalanan 3 bireyin (Meryem,Profesör,Cemal) kışkırtıcı öyküsünü anlatıyor her birinin amacı özgürlük ve 2.bir şans.
Mutluluk
MutlulukZülfü Livaneli · Remzi Kitabevi · 200836,4bin okunma
340 syf.
·
Puan vermedi
Tercihsiz farkındalık mokşa’dır. Ölümün senden alabileceği herşeyden vazgeçmektir.Fakat tek yaşamda mokşa’ya nasıl ulaşabilirsin? Tek yaşam yetmez.Bir saray edinebilirsin,bir krallık kurabilirsin,çok zengin ve güçlü olabilirsin bir hitler yada bir ford olabilirsin.Bu dünyada birşey olabilirsin ama mokşa okadar büyük bir arzudurki tek hayat yetmez daha çok zaman,çok sayıda yaşam gerekecek.Eğer tek bir yaşam varsa sadece maddi şeylere ulaşılabilir.Ozaman ruhsal dönüşüm mümkün değildir.Doğuda bu yüzden bu kadar tembel bir hayat sürüyorlar.Telaş yok,çünkü zaman kıtlığı yok.Tekrar tekrar doğacaksın niye telaş edesin ? Sonsuz zamanım var.
Boş Kayık
Boş KayıkOsho · Butik Yayınları · 2012410 okunma
364 syf.
·
Puan vermedi
·
19 günde okudu
Vücudumuzdaki 7 enerji merkezinin içerdiği ruhsal hayat dersleri; alışkanlık ve eğilimlerimiz hakkında arı bilgi içerir.Kutsal olana doğru aşama aşama yükselmekte olduğumuzu ifade eden çakra’ları fiziksel dünyanın baştan çıkarıcı çekiminin üstesinden nasıl geleceğimiz hakkında bir rehber niteliğinde. Gücümü yeniden yönlendirmek ve kendi adıma iyileşmek için başarılı bir kitap.Hayatın bize uymamaya başlayan yanlarını keşfedip iyileştirmek,hayatın bizi tatmin etmeyen diğer yönlerine meydan okuma konusunda ilham ve yaptığımız işi,hayat görüşümüzü değiştirebilecek kadar güçlü. Alternatif tıp ve holistik sağlık(bütüncül sağlık) alanlarına olan ilgilimi tatmin etmiş,iç görü soruları geliştirmem için de muhteşem bir kaynak oldu. Alıntılar; Gerçek dua bir şey elde etmek için Yaratıcı’ya dönmek değildir;onunla birlikte olmak için O’na dönmektir.Dua Yaratıcı’ya yönelik sözlerimizden Yaratıcı’yla yaşamamızdır.. Ne konuşa seçim yapıyor olursak olalım,ister giyeceğimiz kıyafet ister mesleğimizi seçiyor olalım,Tanrı tarafından anlamsız bulunarak göz ardı edilen hiçbir seçim yoktur.
Ruhun Anatomisi (Gücün ve Şifanın Yedi Aşaması)
Ruhun Anatomisi (Gücün ve Şifanın Yedi Aşaması)Caroline Myss · Butik Yayınları · 2014109 okunma
Reklam
304 syf.
·
Puan vermedi
·
16 günde okudu
Halbuki ne şeytanı azizim, ne şeytanı? Bu bizim gururumuzun, salaklığımızın uydurması.. İçimizdeki şeytan pek de kurnazca olmayan bir kaçamak yolu.. İçimizde şeytan yok... İçimizde aciz var.. Tembellik var.. İradesizlik, bilgisizlik ve bunların hepsinden daha korkunç bir şey: hakikatleri görmekten kaçmak itiyadı var.. Hiçbir şey üzerinde düşünmeye, hatta bir parçacık durmaya alışmayan gevşek beyinlerimizle kullanmaya lüzum görmeyerek nihayet zamanla kaybettiğimiz biçare irademizle hayatta dümensiz bir sandal gibi dört tarafa savruluyor ve devrildiğimiz zaman kabahati meçhul kuvvetlerde, insan iradesinin üstündeki tesirlerde arıyoruz.
İçimizdeki Şeytan
İçimizdeki ŞeytanSabahattin Ali · Can Yayınları · 2019172,6bin okunma
248 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
8 günde okudu
Arda Erel in ilk romanı olan bu kitabı okumak için gerçekten sabırsızlanmıştım.Konuların akışı üzerinde ilerlerken en çok ilgimi çeken kısmı Derin’in,yetişkin danışanlarının çocukluklarında yaşadıkları sorunları çözümlemesi gereken geçmişlerine ayna tutması ve yaşamları analiz edişiydi.Bunun dışında bana göre ütopik bir aşk hikayesi olmakla birlikte ilişkide duygu ve cinselliği bir arada tutarak okuyucuya sansürsüz bir şekilde geçirmesiydi.Öyle ya herkesin yargı kalıplarını cebinde taşıdığı toplumumuzda hiçbir mecra da cinselliğe koyulan sansür koyulmuyor hiç bir mecra bu kadar manipüle edilmiyordu.Sanki biraz bu duruma meydan okuyup protesto eder gibiydi bu aşkı 3 boyutlu tasviri.. Alıntı/ Çocuklukta hangi beklenti karşılanmamışsa,kişi o beklentinin kucağına tekrar düşüyordu.. Oysa ülkede herkes,yaratılanı yaradandan ötürü sevdiğini söylerken,sıra eşcinsellere gelince durum böyle olmazdı. Nasılda “ikiyüzlüydü”bu insan denen varlık... Nasılda acımasızdı..Sevgilerinin sınırları nereye kadardı acaba? Sadece kendilerine benzeyenlere yetecek kadar mı ? Sadece görmek isteyenler zamanın asla yanlış birşey yapmadığının farkına varabiliyordu..
Sarsıntı
SarsıntıArda Erel · Epsilon Yayınları · 20191,625 okunma
158 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
7 günde okudu
Kitap türü psikolojik roman olup bununla birlikte incelemesi çok güç bir kitap.Gelgitler içerisinde iç sesiyle boğuşan hasta bir adamın detaycı durum analizleri,beyin fırtınaları ile savruluyoruz ve buda biraz yorucu oluyor.Bu yüzden henüz okumaya karar verdiyseniz iyi okuma beceriniz olduğundan emin olmalısınız.Aksi takdirde 10 sayfa sonra bir kenara fırlatıp atma ihtimaliniz çok yüksek. Kitabın ilk bölümü ‘yeraltı’ kendini anlatan kısmı,2.bölümü ise ‘notlar’ karakterin başından geçen olayları anlatıyor.Sonu pek beklenmedik şekilde geldi ve beni biraz şaşırttı.İnsan sınırları üzerine değindikleride tam bir belgesel niteliğinde. Aslında okuduklarımız hepimizin biraz dışavurumlarımızın iç sesi.Okurken birçok kez hemfikir olurken bulabilirsiniz kendinizi.İlk bölümde zeka ve birlikte getirdiği tembellik üzerine söylemleri var. Alıntı; “Herşeyi fazlasıyla anlamak bir hastalıktır; gerçek,tam manasıyla bir hastalık.” “Dünya mı yıkılsın yoksa bir bardak çay mı içersin?” deseler... “Ben çayımı içtikten sonra dünyanın canı cehenneme” derdim. “Duvarı yıkacak gücüm yoksa, onu yıkmak için kendimi paralayacak halim yok tabii ki, fakat önümde duvar var diye ona boyun eğecek de değilim."
Yeraltından Notlar
Yeraltından NotlarFyodor Dostoyevski · Can Yayınları · 2020129,2bin okunma
272 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Zihni’mizi nasıl kontrol ederiz ? Günlük hayatımızda farkında olmadan gerçekleştirdiğimiz otomatik hareketlerden,mekanik tepkilerden nasıl kurtuluruz? Zihni uyandırıp içinde bulunduğu ana geri getirmek için neler yapabileceğimizi anlatıyor yazar.Zihinlerimizin rahatını bozacak bütün numaraları sergiliyor. Alıntı; İnsanın ıstıraplarının kaynağı zihindedir.Eğer üzgün,stresli veya aşıksanız ayaklarınız yerden kesildiyse buda zihinden kaynaklanır.Zihni ne kadar iyi tanırsak bizi tutsak eden şeylerden özgürleşme ihtimalimi okadar yükselir. Zihin fabrika gibidir aynı şeyleri üretir,belli bir düşünceye,duyguya eğilimliyseniz ondan yapmaya alışır.Alışkanlıklar yerleştikten sonra yinelenen her düşünce her eylem daha çok güçlenir ve kişiyi tamamen ele geçirir..
Ev Yapımı Bir Paraşüt
Ev Yapımı Bir ParaşütBerrak Yurdakul · Destek Yayınları · 2019890 okunma
176 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Kitap incelemesi; Beş element ve duygular ile ilişkisi. Elementlerin insan hayatı üzerindeki tezahürlerini detaylı bir şekilde okuyoruz tabiki benim gibi meraklıları için bir çırpıda okuyup bitireceğimiz bir kitap.Hayat nasıl okunur,nasıl anlaşılır? Hayat sana ne anlatıyor ? Yaşam elementler üzerinden nasıl okunur? Hepimizin yaşamında elementlerin etkileri var.Duygulardan reaksiyonlara,bedenden sosyal yaşama,aile ilişkilerine,aşka,sekse ve sağlığa kadar giden uzun bir süreç.Ben her ne kadar ateşim desemde toprak hava ve suyunda tezahürlerini yaşıyorum aslında sık sık. Örnek; Alıntı ; ‘’Kişinin işteki ateşi çok yüksekse eğer,istediği kadar hırslı olsun toprak dengesi kuvvetli olmadığı sürece hiçbir şekilde yönetici olamaz.Ancak ateşin yanında toprağı güçlü olanlar olabilirler.Çünkü hem hareket etme kabiliyetleri çok yüksektir hem de harekette devamlılık gösterirler.Aynı zamanda çalışanlarına da alan sunma kabiliyetleri vardır.Toprak elementi güçlü olmadığında kişi bu alanı tutamaz.İşte ateş enerjisi yüksek olanlar sık sık iş değiştirmeye sebep olur.Hızlı iletişim kurarlar.”Seni hemen arayacağım,hemen şimdi konuşacağım...” derler.Hızlı iş bitirme kabiliyetleri vardır.
Hayat Sana Ne Anlatıyor
Hayat Sana Ne AnlatıyorÇetin Çetintaş · Destek Yayınları · 20191,607 okunma
48 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.