Ferhad Bey =... Bir türlü rüzgarda savrulamıyoruz. Nihayetsiz yanıp, nihayetsiz susamıyoruz. Acının tepesine çıksak sessizliğin kuyusuna gireceğiz. Çıkamıyoruz, giremiyoruz.
Göklerden bir mucize istiyoruz. Sükutunu anlayan yok, ses ver, diye haykırıyoruz. Göklerin mucizesini görmüyoruz. (göremiyoruz)..
Elenmiş taranmış topraklara attığımız tohumlar bitmiyor. Başıboş bir kuşun gagasından kayalara düşen bir tohum filiz veriyor. Kökü, ciğerimizin içini dolaşan bu filizi söküp atamıyoruz. Çiğerimiz de beraberinde çıkar diye korkuyoruz. Canımız acır diye korkuyoruz. Canımız acıyor, Dayanamıyoruz...