Hayata böylesine doyamayan bir adam nasıl oluyordu da kendini felsefe okumaya veriyordu? Yoksa hayata karşı en çok iştah duyanlar mı seçiyordu felsefeyi?
''Sabırlı ol. Unutma ki, başkalarının öğrenmek için bir ömür verdiği şeyleri sen birkaç haftada öğrenmeyi başardın. Sen bilgi emmekten sırılsıklam olmuş kocaman bir sünger gibisin.''
— Bunu böyle bil, Sokrates, dedi. İnsanlardaki yükselme hırsına bir bak, ne kadar saçma bulacaksın bu hırsı, eğer onu demin söylediklerime bağlamazsan, insanların “ölmez bir ün bırakalım gelecek zamanlara” diye, nasıl şan şeref arzusuyla yanıp tutuştuklarını düşünmezsen. Çocuklarından çok bu gaye uğruna, her tehlikeyi göze alırlar, varlarını yoklarını harcar, her mihnete katlanır ve ölmeye bile razı olurlar. Sen sanıyor musun ki eğer aramızda hâlâ yaşayan, ölmez bir yiğitlik hatırası bırakmayı ummasalardı, Alkestis Admetos için ölür, Akhilleus Patroklos için canını verir, sizin Kodros krallık oğullarına kalsın diye ölüme atılırdı! Hiç inanma. Bence her insan iyi bir ad bırakmak, ölümsüz bir yiğitlik şerefi kazanmak için elinden gelen her şeyi yapar. Hem ne kadar değerliyse, o kadar düşer bunun üstüne. Neden? Ölümsüzlüğü sever de ondan.