Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Sevda

Sevda

Sevda

, 2024 okuma hedefini ekledi.
2024 OKUMA HEDEFİ
0/20 kitap - %0 tamamlandı
Henüz kitap okumadı
20 kitap
0 sayfa
0 inceleme
0 alıntı
11 günde 1 kitap okumalı.
Reklam
222 syf.
·
Puan vermedi
Kağnı - Ses - Esirler
Kağnı - Ses - EsirlerSabahattin Ali
8.3/10 · 6,3bin okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Kısaca söyleyeyim, hatırlarsınız, yeryüzünde birtakım insanların varlığından söz ediyorsunuz ve bunların her türlü namussuzluğu yapıp , suçu işleyebileceğini ima ediyorsunuz... Daha doğrusu yapabileceklerini değil de namussuzluk yapmaya , suç işlemeye hakları olduklarını söylüyorsunuz ve güya bunlar için bir yasa olmadığindan bahsediyorsunuz.
Sayfa 316 - KoridorKitabı okudu
Hayır , tek bir hayat verilmiş bana, bir daha da başkası olmayacak:"Ortak mutluluğu" beklemek istemiyorum ben. Kendim için yaşamak istiyorum yoksa yaşamayayım daha iyi.
Reklam
Sonra oluverdi; artık ondan hoşlanmıyordu. Onu böylesi memnun eden şey, genç adamın ona karşı göstermiş olduğu hürmet, sadakat ve aklının karışması olmuştu. Fakat genç adam hızla harekete geçmiş ve kadına bıkkınlık veren bir gizlilik geliştirmişti. İlk zamanlar mütevazi olan bakışlarından şimdi dolu dolu rahatlık ve özgüven akıyordu, yeni kıyafetlerinin içinde kasılıyordu ve kadın genç adamın bu giysileriyle köyde caka sattığını hissediyordu. İçine artık gittikçe kine benzer bi duygu oluşmaya başlamıştı çünkü genç adam, bunların hepsini onun mutsuzluğundan ve yalnızlığından kazanmıştı çünkü sağlıklıydı. Kadın öfke ve dargınlığından daha az yemek yerken , bir deri bir kemik kalıp halsiz düşerken , genç adam büyük bir zevkle yemeye devam ediyordu...
Sanırım şiir değişmeli Kimsenin elinde gül yok Kimse kimsenin kimsesi değil Sanırım değişmeliyiz Kimsenin yüzünde bir ışık yok Kimse kimseye aydınlık değil #Yusuf Çatal#
Kafasını kurcalayan bir soru vardı.Nasıl oluyordu da hemen hemen bütün suçlar öylesine kolayca ortaya çıkıyor ve bütün suçluların izleri açıkça bulunuyordu? Akıl yürüttükçe farklı ve ilginç sonuçlara vardı. Ona göre bunun temel nedeni, suçu gizlemenin maddi imkansızlığından çok, suçlunun kendisiydi. İşlenen suç ne olursa olsun, suçluların hemen hemen tamamı, suç anında , yani tam da irade ve dikkat toplamanın en gerekli olduğu sırada, çocukça tuhaf bir uçarılığa kapılıyor, bir çeşit akıl tutulması içinde sağduyu kaybı yaşıyorlardı. Onun düşüncesine göre; bu akıl tutulması ve sağduyu kaybı kisyi bir hastalık gibi kuşatıyor, yavaş yavaş içinde büyüyor ve suçun işlenmesine az bir süre kala en yüksek noktasına ulaşıyordu. Kişinin aklına orantılı olarak, suçun işlendiği an ve hemen sonrasında da belli bir süre aynı seviyede kalıyordu daha sonra bütün hastalıklar nasıl geçiyorsa o da böyle geçiyordu. Soru şuydu:Suçu doğuran hastalık mıydı yoksa suç, doğası gereği mi her zaman hastalıklı bir halde seyrediyordu?
Hissizlik tüter bugün başımda Ne anlarım ben kentlerden Şehirler dürülmüş olsa önümde Aydınlanmaz ruhum güneşi tutsa ellerim Dökülüyor yıldızlar başucuma birer ikişer Dudaklarım çatlıyor harflerden Uzanışı ayaklarıma değin Gece boyu çırpınışları tenimin Yorgun ve savruk Ve karanlığın hükmü masamda Siyaha bulanır şiirler Yüreğimin yokuşunda yalnızlığa soluklanır bir at Ayağı kırık bir şiirin gölgesinde herşeysizim Zamansız gelen bir sevinç * Yusuf Çatal *
Kırışık,asık çizgili yüzüyle, kendi akşamında,kendi karanlığında sürekli düşünen,kim bilir neler düşünen , yapayalnızlığıyla sanki övünen, durmadan sigaralar içen bir garip adamdı.
Reklam
+Nereye gidiyoruz? -Nereye istersen. +Sen ne iyi bir insan oldun. -Ne demek o. +İyi oldun. Sana iyi davrananlara sende çok iyisin. -Ne var bunda?Doğal bir şey. +Kötüydün sen.
38 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.