Aslında çoğu zaman, kendimizi de bazen topluma karşı yabancı hissederiz. Ancak romandaki baş karakterimiz Meursault, bu durumu çok uçlarda yaşayan bir karakter. Annesinin ölümüyle başlıyor olaylar zinciri. Meursault'un, annesinin ölümünün kendisi üzerinde keder yaratmadığı gibi aksine çok umursamaz tavırları hemen göze çarpıyor. Bu tür davranışların herhangi bir toplumda göze çarpmaması olanaksızdır. Haliyle Meursault için de duygusuz bir insan mı sorusunu soruyorsunuz. Okuduğunuz sırada eminim ki bu karaktere çok kızacaksınız. Bazen ahlaki, bazen vicdani ve bazen de insani sorgulamalar yapacaksınız. Hiç bir ayrıntıyı kaçırmamanız gerekiyor. Ve zaten okuduğunuzda göreceksiniz ki çok güzel bir çeviri ve akıcılık var. Roman, iki bölümden oluşuyor. Aslında heyecanlandığım kısım ikinci bölüm. Olaylar monoton devam ederken bir anda hareketlilik kazanıyor. Okurken tat alacağınız bir kitap.
Not: Toplumla uyumsuz bir insan olabilirsiniz. Ancak bu insani duygularınızı asla köreltmemeli.