Bir şeyler yapıyorum, yürüyorum, konuşuyorum, yemek yiyorum yani her zaman yaptığım işleri sürdürüyorum ama nasıl anlatsam, bir boşluk duygusu içinde. Sanki içimde derin bir hiçlik var.
İnsan, yüzleşmediği ve dahi sınavını vermediği meselelerle yüzleştiğinde kendisinin hiç de bildiği gibi biri olmadığının farkına varır. En derininde saklı olan ve kendisinin bile utanacağı halleri vardır ve bu haller yeri ve zamanı oluşmadıkça ortaya çıkmaz. Bu sebeple insan olmak bir yolculuktur. Bu yolculukta diğer insanlarla karşılaşır ve kendimizi tanıma yolunda bir adım daha atarız. Çünkü her insan diğer insan için potansiyel bir aynadır. İnsan aynaya her baktığında daha bir insanlaşır ve kemale doğru yürür.
Burada güverte koltuğuna rahatça kurulmuş, dünyayı gezen siz yabancı insan, siz bir insanın ölmesi nasıl bir şeydir bilir misiniz? Hiç buna tanık oldunuz mu, nasıl bedenin kıvrandığını, morarmış tırnakların boşluğa geçirildiğini, nasıl gırtlaktan hırıltılar geldiğini, korkunç şeye karşı her uzvun direndiğini, her bir parmağın karşı koyduğunu, hiçbir sözün anlatamayacağı bir dehşet içinde gözlerin nasıl birden ardına kadar açıldığını gördünüz mü? Aylak gezen, dünyayı dolaşan siz, yardım etmekten görev olarak söz eden siz, siz hiç bunu yaşadınız mı?