Kâğıdı oldum olası seven biri olarak gelecekte söze şöyle başlanmamasını dilerim:"Bizim zamanımızda kitap diye bir şey vardı,kâğıttan yapılıyordu.Düşünebiliyor musunuz?"
Sayfa 18Kitabı okudu
Sadece kitap okudum ve kendime döndüm.Ve katılaştım.Dışarıya karşı duruşumu kastediyorum.
Sayfa 84Kitabı okudu
Başkası olmadığım,yalnızca kendim olduğum için mutluydum.
Sayfa 24Kitabı okudu
Okur Takip Önerileri
Tek bir kişiyi özlersiniz ve yaşamınız kalabalıklaşır.
Sayfa 43Kitabı okudu
"Kadınları hiçbir zaman anlayamayacağım."
"Aptal aptal konuşma,bu dünyada anlaşılabilen ve bir anlamı olan tek şeydir o..."
Sayfa 37Kitabı okudu
Sizler derinlik arıyorsunuz, ama uçurumlardan başka bir şey bulamıyorsunuz.
Sayfa 29Kitabı okudu
Eğer kavuşacağını biliyorsan özlemden sadece tatlılıkla şikâyet edersin.Akşamına ziyafet çekeceğin bir günlük oruçtur hasret.
Sayfa 238Kitabı okudu
Eğer bir çocuğun masumiyeti de bir yüreği ısıtamıyorsa,buz çağında mahsur kalmış o ruhtan korkun;sizi üşütürler.
Sayfa 176Kitabı okudu
Fakat duyguların yoğun olduğu zamanlarda konuşmaların hep üç noktayla veya ünlemle bittiğini yeni yeni anlıyordum.
Sayfa 138Kitabı okudu
Hayatın kendi dili var.Planları...Haritası...Kader,tesadüf,ne dersen...
Sayfa 73Kitabı okudu
Üstüme çullanan ağırlığın altında ezilirken,bağırmak için ağzımı açıyorum ama ses çıkaramıyorum.
Sayfa 65Kitabı okudu
Sevdiğiniz kişi, sizi gerçekten çok üzebiliyormuş meğer hem de tüm nefret ettiklerinizin sizi toplu halde üzebileceklerinden bile çok.
Sayfa 145Kitabı okudu
Büyük cümleleri çok seven Landremont hep şunu söyler:Seni öldürmeyen şey güçlendirir.
Hayat bu mu yani?Ya güçlüsün ya da ölü,öyle mi?
Çok saçma bir seçim bence.
Sayfa 94Kitabı okudu
Çünkü hayat insana,asla tutmadığı sözler veriyor.
Sayfa 84Kitabı okudu
Yaşamak ile hayatı anlamak arasında dağlar kadar fark vardır aslında.
Sayfa 42Kitabı okudu