"Her gün yanınızdan geçiyorum, görmüyorsunuz. Herkes birbirine bağırıyor. Artık kimse medeni değil. Kimse kendini başkasının yerine koymuyor. "
Joker - Todd Phillips
"Şaraplı ekmek güzel miydi, Totoca? "
"Bilmem. Tadına bakmadım."
"Neden? "
"Gırtlağıma bir şey düğümlenmişti, yediklerim boğazımdan geçmek bilmiyordu... Uyuyalım. İnsan uyudu mu her şeyi unutur. "
“Ne verdiysem senden aldım ben biliyor musun? Kendine güzden destek bulan bu ayrılığı bile… Herkesin bir uzaklığı koruyarak kucaklaştığı plastik bir zamanda teninle tanıdım güven duygusunu. Yüzüm biraz çiçeklendiyse sesinin ılıman ikliminden aldı suyunu ve sıcağını. Dizlerinin dibinde yüzünü seyrede seyrede keşfettim bulutları. Gövdeme gömdüğüm tüm kusurlarımı ve iyiliğimi gözlerimin önüne serdin. Her öpüşünle yıllarca geriye giderek dönüyordum güne. Ömrümü öğrettin bana. Ara sokakları, küçük kasabaların tenha vakitlerini, puhu kuşlarını dinlemeyi, sinema afişlerinde donmuş hüzünleri, çırakların gözlerindeki sabah kahrını, uzun yol kamyonlarının ağır yükünü, küçük dokunuşlarda gizli kırmızıyı, insanın kendine sahip çıkmasının dünyaya neler kattığını, gülen insanın güzelliğini, kederin de aşk kadar incelik istediğini, denizlerde gün batımının o büyük yangınını, geniş soluğunu aşkın, eşiklerde başlayan gurbeti, ayrılığın bile sevgiyle güzellik kazandığını… Senden öğrendim.
Tırnaklarından saçlarına kanat vura vura kavradım göçmen kuşların gerçeğini: aynı dalda şakıyan kuşun sesi solar, şarkısı eskirmiş. Gökyüzü dünyadan kopuk boş bir mavilik değilmiş;
üstünde durduğu topraktan alırmış rengini…”
Hayatta hiçbir şey ona kıymetli görünmemiş, peşinden koşmak, erişmek, sahip olmak arzusunu vermemişti. Etrafına daima bir yabancı gözüyle bakmış, hiçbir yere bağlanmak arzusu duymamış, bu yalnızlığının gururu içinde memnun olmaya çalışmıştı. Şimdi ilk defa bir şey istiyor, hem de korkunç bir şiddetle istiyordu. Fakat niçin bu istek bir imkansızlıkla beraber gelmişti? Niçin hayatının bu en büyük arzusunu, şimdiye kadar belki yine içinde, fakat en gizli yerlerde saklı duran bu arzuyu, hapsedildiği yeri parçalayarak ortaya çıkar çıkmaz, öldürmeye mecbur kalıyordu?.. Niçin? Kimin için?..
Göğsünün içinde, bu asırlık ağacın kabuğu gibi yarıklar bulunduğunu sandı ve gırtlağına kadar bir ateşin çıktığını hissetti. Aman Yarabbi, ne kadar yalnızdı.