Melih Cevdet'e sormak lazım:)
İşin şakası bir yana, bazen insan hep aynı yerde yaşamaktan, uyumaktan, aynı noktalara bakıp dertlenmekten sıkılır ve gittiği başka yerde orayı yadırgamadan huzur bulabilir.
Dizelerin devamı da şöyledir:
kalktığımda yatağım hala lavanta koksa
kekikli zeytinli bi kahvaltı hazırlasalar
nerde olduğumu hatırlamasam
hatta adımı bile unutsam...
Miras, Norveç Edebiyatı’ndan okuduğum üçüncü eser oldu. Per Petterson’un “At Çalmaya Gidiyoruz”unu okumuş ve beğenmiştim. Dag Solstad’ın “Lise Öğretmen’i Pedersen’in Ülkemize Musallat Olan Büyük Siyasi Uyanışa Dair Anlatısı” kitabı ise her ne kadar bitirmesem de ilgimi çekmişti. Her iki kitaptaki olaylar Türkiye’den fersah fersah uzakta, son
Bende de önceki kitaplarında olduğu gibi hızlıca okuma isteği ve merakı uyandırmadı. Yaşadığımız süreç romanı belki daha anlaşılır kıldı ama merakımızı azalttı. Bakalım sonu nasıl bitecek?