Ege Germen
@Thorium
Ankara
45 okur puanı
Temmuz 2019 tarihinde katıldı
Bir amaç düşüncesi olmadı mı, bireysel etkinlikler her türlü anlamını yitirir.
Yaşam varlığını korumaya uğraşır sürekli, yaşam gücü dış terslikler ve engeller karşısında hiçbir vakit savaşmaksızın teslim bayrağını çekmez.
Okur Takip Önerileri
Ancak soyut olan sizi öldürmeye başlarsa, o zaman soyut olanla ilgilenmek gerekir. Ve Rieux en kolay şeyin bu olmadığını biliyordu. Örneğin sorumluluğunu yüklendiği şu ek hastaneyi yönetmek kolay değildi.
"Hayır," dedi Rambert acı içinde, "anlayamazsınız. Siz mantığın diliyle konuşuyorsunuz, soyut bir dünyada yaşıyorsunuz."
Seni sevdim, ama artık yoruldum... Gitmekten mutlu değilim, ama yeniden başlamak için mutlu olmaya gerek yok
Çalışan bir adam, yoksulluk, ağır ağır kararan bir gelecek, sofra başında akşamların sessizliği; böyle bir evrende tutkuya yer yoktur.
Daha kimse hastalığı gerçekten kabullenememişti. Çoğu, alışkanlıklarını bozan ya da çıkarlarını engelleyen şeylere karşı hassastı.
Hastalığın en ciddi döneminde insanca duyguların, işkenceli bir ölüm korkusundan daha güçlü olduğu tek bir duruma tanık olundu. Beklenenin ötesinde, acıyı aşarak aşkın birbirlerine doğru savurduğu iki sevgili vakası değildi bu. Söz konusu, uzun yıllardır evli olan yaşlı Doktor Castel'le eşinin durumuydu. Salgından birkaç gün önce Madam Castel komşu bir şehre gitmişti. Eşi az görülür bir mutluluk örneği sunan şu karıkoca ilişkilerinden biri değildi onların ki; hatta anlatıcı, o ana kadar eşlerin birlikteliklerinden aldıkları haz konusunda kendilerinin de emin olmadığını her ihtimali göz önüne alarak ileri sürecek durumdadır. Ancak bu ani ve uzatılmış ayrılık, onların birbirlerinden uzak yaşayamayacaklarına inanmalarını ve ortaya çıkan bu gerçeğin yanında vebanın önemsiz kaldığını anlamalarını sağladı.
Vebaya direkt dolandırmadan Veba diyen Castell'diKitabı okuyor
Tek isteği uygun koşullar altında sağlama alınmış bir gelirdi, gözde uğraşlarına rahat rahat zaman ayırma olanağı onu çok cezbediyordu.
Olay bununla sınırlı kalsaydı alışkanlıklar üstün gelecekti kuşkusuz.
Bu izlenimin budalaca olduğunu biliyordu, ancak içinde saygıdeğer hobilerle uğraşan alçakgönüllü memurların da bulunabildiği bir kentte vebanın nasıl yerleşebileceğini anlayamıyordu bi türlü. Doğrusu, bu gibi hobilerin veba salgınının içinde yer bulabilmesini aklı almıyordu, dolayısıyla fiilen vebanın kentliler arasında bir geleceği olmadığı kanısına varıyordu.
Her şeyi adıyla anmak gerek. Ama nedir bu ad?
- Size söyleyemem, zaten bir işinize de yaramaz.
- Görüyorsunuz ya, diye gülümsedi memur, Öyle kolay değil.
Gerisi olayların akışına ve anlamsız hareketlere bağlıydı, buna takılıp kalınamazdı. Esas olan, işini iyi yapmaktı.