- "Bir şeyi yaşamaya başlıyor, sonra sıkılıp başka bir şeye başlıyoruz!
Sonra başka bir şeye, başka bir şeye, başka bir şeye…
Yaşamıyor olmak için daha fazla ne yapılabilir?.."
- "Ben bir Müslümanım ve öyle kalacağım. Kendimi dünyadaki İslâm dâvâsının bir neferi olarak telakki ediyorum ve son günlerime kadar da böyle hissedeceğim. Çünkü İslam, benim için güzel ve asil olan her şeyin diğer adı...
- "Yazının değiştirilmesinin yanı sıra, Osmanlı Türküne mahsûs dine, siyâsete, kılık ile kıyâfete, ev ile aile hayatına ilişkin tekmil kurallar, örfler, alışkanlıklar, biçimler, tavır ile tutumlar küpeşteden denize atılmışlardır..."
- "Naziler kitap yakmışlardı. Komünistler aynı barbarlığı hâlâ yapıyorlar; üstelik daha yaygın, daha sistemli bir şekilde. Ama inan olsun, öz Türkçeci denilen ırkçılık sahtekârları onlara taş çıkartıyor..."
- "Olayların kuşatması altındaysanız, bir yoğun hüzün yağmaktaysa üstünüze, aczden başka sermayeniz kalmamış gibiyse, dualar, yüreğinizin semtine uğramadan çıkıyorsa ağzınızdan, kendi sesiniz bile yabancı düşüyorsa kulaklarınıza, şiir okumalısınız..."
- "Biz, bâtıla inananlardan ziyade, hiçbir şeye inanmayanlardan tiksiniriz! Hiçbir şeye inanmayan ve boyuna inkâr etmekten başka işi olmayan gübre insandan, çıksa çıksa tezek çıkar..."
- " (...) Zulüm, bir şeyi lâyık olduğu yerin gayrına koymak...
Büyük İslâm velisi şöyle diyor:
"Hakkı anacak yer gönüldür; ona hakka gayr olanı koymak zulümdür!"
Ne için yaratıldık ve gönlümüze neleri dolduruyoruz... İşte bütün mesele!.."
Esseyyid Abdülhakim Arvasi der ki:
"Ahir zaman da imânı korumak çok zordur. Bir ânlık gaflet, sonsuz felâkete sebep olur. İmâm-ı Rabbanî (Kuddise Sirruh) Hazretlerine: "Bunun çaresi nedir?" diye soruyorlar. Mübarek tek kelimeyle cevap veriyor:
- "Kim bu felâketten kurtulduysa, git onunla beraber ol. Ne okuduğun, ne ettiğin seni kurtarmaz Hiç kimse deryaları yüzerek geçemez. Mutlaka bir gemiye binmek zorundadır. O gemiye binmeyen yolun başında kalır. Gemi selâmetle limana ulaşırsa yalnız kaptan değil, içindeki herkes kurtulur. Geminin içinde bulunmak lâzımdır. Gemide ol yeter. İsterse gemideki paspas ol. İşte bütün mesele bu gemide olabilmektir. Kurtulanlarla beraber olmakta. Rabbim bizleri gemideki paspas olabilmeyi nasip eylesin. (Amin)
Bu büyükler sonradan gemiden atacakları kişiyi (kişileri) baştan gemiye almazlar."