Evet, en sonunda insanları karşı karşıya getirdiler,aptallıkla, korkuyla kör ettiler onları, hepsinin ellerini ayaklarını bağlıyorlar,eziyorlar,sömürüyorlar, birbirlerinin üzerine salıyorlar. İnsanları tüfeğe, sopaya,taşa çevirdiler.
Her şeyi bilmemiz gerekir diyenler haklı. Bizler her şeyi bilmeliyiz. Kör insanların bizleri görmeleri için mantığın ışığıyla aydınlatmalıyız kendimizi. Her şeye dürüstçe doğru cevap vermek zorundayız. Bütünüyle gerçeği de yalanı da bilmemiz gerekir.
Unutulması ne gerekiyorsa unutmak, ihtiyaç duyulduğunda geri anımsamak ve ardından hemen yine unutmak. Tüm bunların üstüne bu sürecin üstüne yine aynı süreci uygulamak. Şeytanlıkta doruk noktası buydu. Bilinçli olarak bilinçsizliğe teşvik ve sonrasında bir kere daha sergilediğin hipnoz eyleminin bilinçsizliği yaşamak. Çiftdüşün sözcüğünü anlamak bile çiftdüşünmeyi gerektiyordu.
Bilmek ya da bilmemek, iyi tezgahlanmış yalanlar söylerken mutlak doğrunun bilincinde olmak, birbirine zıt olduğunu bilip ve ikisine birden inanarak dengelediğin iki fikri savunuyor olmak, mantığa karşı mantığı kullanmak, ahlak üzerinde hem hak iddia edip hem de ahlakı tanımamak, hem demokrasinin imkansız olduğuna inanmak hem de partinin demokrasinin muhafızı olduğuna inanmak,