Gözcü,uyuklamakta olan kule ağasına,” ağa bir çocuğun oldu!” diye bağırırdı.Ağa da sorardı:” Kız mı , oğlan mı?”
Anadolu yakası,Beyoğlu ve Boğaz’ın Rumeli yakası yangınları “kız”, İstanbul içi yangınları ise “oğlan”dı.İstanbul içi yangınları korkulan yangınlardı.Gözcü “oğlan” demişse ağayı daha büyük bir korku salardı.
Her sabah yeni bir gün doğarken,
Bir gün de eksilir ömürden ;
Her şafak bir hırsız gibidir
Elinde bir fenerle gelen.
Kişinin özüyle uyuşmayan bir davranış kalıcı olmaz.
Okur Takip Önerileri
Oysa insanın yaptıkları kadar yapmadıklarını da , seçtikleri kadar seçmediklerini de ,oldukları kadar olamadıklarını da içine alıyordu kader.O zaman boyunca uzanan ,yani geçmişten gelip dörtnala geleceğe doğru ilerleyen düz bir çizgi değildi.Kader bir döngüydü. İçinde neticeler barındırdığı kadar, görülmemiş ,gizli kalmış sebepler de barındırıyordu.Bitişlerle olduğu kadar başlangıçlarla da doluydu.Tek mesele kaderi okumakta ,okuyabilmekteydi.
Ne kadar zayıf olursa olsun , gerçeğin bir gün ortaya çıkma ihtimalinden korkmuş, en berbat doğrunun bile her zaman daha affedilir olduğunu,o çocuk aklıyla bilmese bile ta yüreğinde hissetmişti.
Ne zor şeydi insanın hislerini bir başka dile tercüme etmesi.
Pişmek yalnız rahle ve kitapla olmaz .Pişmek kendini bilmektir.
Neden insanların batıl itikadına karşı bu kadar katı davranıyorduk ki ? Birine zarar vermediği sürece ilişmesek de herkes kendi anladığında bulsa tesellisini ?
Haksızlığa uğradığına inanan herkes gibi de haksızlık yapmayı kendine hak bellemişti.Kötülük yapmak için daha iyi bir sebep var mı bu alemde Settar? Haksızlığa uğradığına inan bir kere , kıramayacağın dal kalmaz.
Yorgun insanların inanca ihtiyacı olmaz zira inanmak gayret işidir.Yorgun bir can , sadece bilmek ister, inanmak değil
Geleceğin ve geçmişin kaybolduğu tek akıl , terk edilmiş bir akıldır çünkü.
İslam medeniyeti, varlığın farkına varmak,varlığın sahibinin farkına varmak, varlığın sahibinin emrettiği istikamette derinleşmek,ilerlemek üzerinedir ki bu da ancak manevi bir yolculukla mümkün olabilir .Hep yetişme kaygısında olduğunuz zaman kendinizi ihmal edersiniz.
Bu sene çok az kişi bana iyi yıllar ya da mutlu Noeller diledi.Çok tuhaf , insanlar büyük bir mutsuzluk yaşayanlara mutluluktan bahsedemiyor.
Mutlu etmek için dürüstlüğü elden bırakabiliyordun.
Rüzgarı bizim kontrol etmediğimizi her gün hatırlamaya çalışıyorum.
