Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Tuğba

İyi aile çocuğu olunca,yanmadan öğreniyorsunuz ateşten uzak durmayı.Ama hiç değilse bir kere yanmak lazım.
Sayfa 251Kitabı okudu
Reklam
Sorun buydu.Suyu berraklaştırmaya çalışırken bulandırmak.Herkes arıyor,ama daha karışık,daha aykırı,daha bulanık şeyler buluyor,aradığından uzağa düşüyor.
” Sana hiçbir zaman gül bahçesi vadetmedim ben. Hiçbir zaman kusursuz bir adalet vadetmedim…”
Sayfa 121Kitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
” Adalet uygulanmıyorsa, namussuzluk örtbas ediliyorsa ve inançlarını koruyan insanlar acı çekiyorsa, sizin gerçekliğininiz ne işe yarıyor peki?”
Sayfa 121Kitabı okudu
Anılar biçim olarak değişmeyebilir, ama yıllar boyu önemlerinin vurgulanması onlara korkunç boyutlar kazandırabilir. Terk edilmenin yarattığı soğuğu, parmaklıkları ve yalnızlığı sık sık aklına getirirsen, her seferinde, içinin derinliklerinden, sana,’Görüyor musun? Gene de yaşam böyle işte,’ diyecektir bu deneyim.”
Sayfa 114Kitabı okudu
Reklam
Cehennemin eşiğine gelmiş kişilerin şeytandan ödü kopuyordu; zaten cehennemin içinde olanlar içinse şeytan özel biri değildi, yalnızca başka biriydi, o kadar.
Düşünsenize ! Hem ölümlüler, hem de o değerli ve sınırlı vakitlerinin bir kısmını okumaya ayırmak zorundalar. İlkel bir tür olmalarına şaşmamak gerek aslında. Bir bilgi birikimine ulaşmalarına yetecek kadar kitap okuyup bu bilgiyle istediklerini yapabilecek duruma geldiklerinde ölüveriyorlar ne de olsa.
insan denen topluluk ne kadar sığ ve basit değil mi? Bilmediği şeyleri yok kabul ediyor. Oysa hayat bilmek üzerine, keşif üzerine kurulmuştur. Düşüncelerin de çok haklısın, her keşif sancılı olmuştur ve kabulü zaman almıştır. Her keşif kendi kurbanlarını vermiştir, insan kendi başarılı evlatlarına yok etmiştir. Esasen insan büyük bir yalana inanmaktadır; akıllı olduğu yalanla, medeni olduğu yalanına… İnsanın doğasında medeniyet yoktur. İnsan bu dünyanın en vahşi ve en yırtıcı hayvanıdır. Şayet akıllı olsaydı, kendi bindiği dalı keser gibi muhtaç olduğu havayı, suyu, doğayı yaşanmaz hale getirecek kadar kirletir miydi?
Geçmişin, uzağımızda kaldığını düşünüp bir an için rahatlasak da, aslında geçmiş, zamanın kendisinin yarattığı bir durum olarak daima yanımızda, daima yaşadığımız ânın içinde olabileceğini ispatlar.
Hayır, gerçek her zaman huzur vermiyor. Hayır, gerçek her zaman iyi değil. Ve evet; en büyük entelektüel icadımızın yalan olduğuna, kendimizi kandırmak olduğuna ikna oldum...
Reklam
İşte para! İşte ümit! Kirli, temiz; önemli mi? Üşüyen zavallıların karınlarını doyururken paranın kiri mi sorulur?
Bazen öyle bir an öyle bir karar verirsiniz ki,tüm hayatınız boyunca o anı tekrar tekrar yaşamaya mahkum edilirsiniz.
Kalbinizdeki yaraların sahibi,her zaman sevdiğiniz insandır.Canınızı en çok yakan,sizi en çok üzen ama üzdüğü kadar da mutlu eden kişidir.Ne kadar üzerse üzsün,yolun sonunda sizi mutlu ettiği için her seferinde affedersiniz. Çok sevdiğiniz,bağlandığınız için veya ondan vazgeçme düşüncesi size ağır geldiği için affedersiniz.
Sayfa 309Kitabı okudu
Ömrümüzün ne kadar süreceğini bilseydik şu an yaşadığımız hayatı yaşar mıydık diye düşünüyorum bazen. Bu kadar gelişigüzel, anlamsız bir hayat yaşamaya içim el verir miydi? Yarın öleceğimi bilsem tüm hatalarımı telafi etmek için çabalardım. İçimde kalmasını istemediğim şeyleri yaşamak isterdim.
Ölmeden önce kaç yıl evvel doğarız?Ya da sahiden kaç kez?Benim bir et doğumum var ki o yıllar pek nahoş idiler.Ama bir de O’nu tanımayla başlayan bir ben var ki,bir et doğum kadar geri dönülmez kıldı her şeyi.
90 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.