Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Tuba

Tuba
@Tubiko1·2024 okuma hedefini ekledi.
2024 OKUMA HEDEFİ
0/15 kitap - %0 tamamlandı
Henüz kitap okumadı
15 kitap
0 sayfa
0 inceleme
5 alıntı
15 günde 1 kitap okumalı.
Reklam
Tuba
@Tubiko1·Bir kitabı okumaya başladı
Şeker Portakalı
Şeker PortakalıJosé Mauro de Vasconcelos
9/10 · 230,6bin okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Zira zaman dar ve gezilip görülecek çok yer, tadılacak çok yemek var. Hem bunları birilerinin de bilmesi ,şahit olması lazım; değil mi? O yüzden kendimizden geçmişçesine, global bir haber ajansının muhabiri gibi görsel malzeme toplayıp duruyoruz. Ve bu bize uzun vadede hiç de iyi gelmiyor.
Bugün sadece insanda değil, sosyal yaşam süren birçok canlıda bu tip sosyal bağlanmayı daha kolay hale getiren, iş birliğini artıran , topluluğun bekasını mümkün kılan davranış özelliklerinin çok baskın olduğunu fark ediyoruz. Bu bölümde anlatmaya çalışacağım tüm anekdotlar, aslında bu sonucun yansımalarıdır. Dolayısıyla zaman içerisinde ortaya çıkmış olabilecek sayısız çeşit ve varyasyon arasından en iyi sosyal ilişki kurabilenler , en iyi iş birliği yapabilenler , en iyi aidiyet duygusu geliştirebilenler seçilerek hayatta kalmış , üreme şanslarını artırmış ve onların çocukları bugünkü tüm insanlara bu özellikleri aktarabilen atalar olma şansını yakalamışlar gibi görünüyor.
Reklam
Dopamin salgılanmasını sağlayan uyarılar hem o durumla ilgili hafızanın pekiştirilmesini , o sürecin hatırlamasını kolaylaştırır hem de o davranışı bir daha yapma ihtimalini arttıran bir haz doyum hissi verir. Bazı iddialara göre her gün yaptığımız bu eylem, beynimizde 2000 parça çikolata yemek veya 25 bin dolar kazanmakla eş değer miktarda ödül uyarımını sağlayabiliyor. Ne mi? Nasıl mı? Çok da basit:Sadece bir gülümseme!
Her bebek sevilme ihtiyacı ile doğar ve hiçbir yaşta bu ihtiyaç geçmez.
… Peki ne işe yarar tükürük? İçeriğine baktığımızda sindirim için oldukça önemli iki proteinle karşılaşırız. Bunlardan ilki nişastanın sindirimini sağlayan amilaz enzimi, diğeriyle kayganlaştırıcı ve yüzey koruyucu özelliklere sahip olan müsin içeren mukus salgısıdır. Yakın dönemde tükürük içerisinde ağrı kesici özellik gösteren opiorfin maddesi de keşfedilmiştir.
Yüksek karbonhidrat diyeti uygulayan yaşlılarda bunama ve birtakım bilişsel bozukluk görülme riskinin arttığı gösterilmiştir. İlginç bir şekilde bu risk yüksek yağ ya da yüksek protein diyeti uygulayan kişilerde düşmüştür. Hem düşük oranda yağ ve protein tüketimi yapıp hem de karbonhidrata yükleniyorsanız beyniniz konusunda ileride bir sorun yaşama ihtimaliniz oldukça yüksektir.
Yazar , ondan ilhamını ve edebimi almazsa ,her zaman ruhsuz ,maneviyatsız ve eksik yazacaktır.Hatib, onun hitabet tarzını bilmez ve ondan mevzuunu almazsa ,kalp ve ruhlar üzerinde derin tesir icra edemeyecektir. Edebiyatçı,onun nezih edebini bilip kendini onunla edeplendirmezse , edebsizlik çamurunda hem boğulacak, hem başkalarını boğacaktır. Komutan , onun harp siyasetini bilmezse , hezimete uğramaktan , zulüm ve vahşet irtikab etmekten kendisini kurtaramayacaktır. İdareci , onun idarecilik vasfını bilmezse , hayatta kamil manada muvaffakiyeti pek az elde edecektir. Sanatkar , onun ibretli nazarıyla kainata, eşyaya, insana bakmazsa , tabiatperestlikten kendini kurtaramayacaktır. Eğitimci , onun şefkat, sevgi ve saadet bahşeden terbiye düsturlarını bilmezse , vazifesinde gereği gibi başarı elde edemeyecektir.
Reklam
Diyabet beyine ne yapar? Aslında en özet haliyle ifade edersek , diyabet beyinde bunamayı tetiklemektedir. İnsülin direnci oluştuğunda, amiloid adlı proteinin beyinde yıkımı sekteye uğratabilmektedir. Beyinde amiloid birikmesi Alzheimer’a bağlı demansın patolojik özelliklerinden biridir ve oldukça tehlikelidir. Yüksek kan şekeri sonucu birtakım enflamasyonların oluşumu ve damar sertleşmeleri görülebilir. Son dönem yapılan birçok çalışma , yüksek şekerin Alzheimer hastalığını tetiklediğini öne sürmektedir. Örneğin Japonya’da yapılan bir araştırmada yaşları altmış civarı olan şeker hastalarında, Alzheimer hastalığının görülme riskinin şeker hastalığı olmayan kişilere göre iki kat fazla olduğu gösterilmiştir.
Muhtemelen bugüne kadar yiyecekleri,dopamin seviyelerine göre,zevkli ve zevksiz diye ayırmış olabilirsiniz ama inanın bana hâlâ çok geç değil. Çünkü modern çağın insanı olarak ,çok fazla sorun yaşadığımız ilginç bir dönemdeyiz aslında. Bir kere, hepimizin son dönemde iyice belirgin şekilde hissettiği bir yorgunluk hali söz konusu. En son kendinizi ne zaman dinç ve enerjik hissettiğinizi hatırlamaya çalışın lütfen. Diğer taraftan , bir türlü tanımlayamadığımız garip bir depresyon içerisindeyiz. Birçok insan bu garip depresyon halinden kurtarmak için beynini ilaçlara teslim etmiştir. Tüm bunlar yetmezmiş gibi son dönemde unutkanlık konusu da iyice can sıkıcı bir hal almaya başlamıştır. Belki de tüm bunlar içerisinde en önemli olanı ,niye böyle olduğu hakkında hiçbir fikrimizin olmamasıdır. İşte böyle bir garip paradoks içinde ,günlerimizin hızla geçtiği enteresan bir dönemdeyiz . Bazılarımız tüm bu sorunları yaşlanmanın karşı konulmaz bir gerçeği olarak düşünse de benzer sorunlar günümüz gençliğinin de en önemli sorunlarındandır. Kitabın ilerleyen bölümlerinde de göreceğimiz üzere ,şu an içinde bulunduğumuz koşulların en önemli mimarlarından biri de beslenme biçimimizdir. Doğal olarak, göbeğinize bakıp sahip olduğunuz mimari yapıdan hoşlanmıyorsanız eğer, yapacağınız şey basittir: Ya mimarı değiştireceksiniz ya da mimariyi.
Eğer siz de sıklıkla beyniniz ve kalbiniz arasında kalıyorsanız , yapacağınız şey çok basit: Bağırsaklarınızı dinleyin .
“Dünyadaki en önemli problem,bazı insanların her şeye sahip olma açgözlülüğüdür. Ama unutmamak gerekir ki doğa ,tüm insanlığın ihtiyaçlarını karşılayabilir ama açgözlülüğünü asla karşılayamaz. Kendisi için yeterli olanla yetinmeyip sürekli ama sürekli büyüme güdüsü doğaya uygun bir güdü değildir. Hırs ve ihtirasın kısır döngüsünde sürekli büyümeye çalışanlara Edwin Abbey ‘in o güzel sözünü hatırlatmak isterim : Büyümek için büyümek ,bir kanser hücresinin ideolojisidir.“
114 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.