Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Tuna Canbakış

... Yaşamımızın yarısı öfke En az yarısı öfke En az yarısı Soğukluğu taş duvarların Yumruklarimin ağrısı Necati Cumalı
Reklam
Benim çocukluğumda yoksulluk var, "yasakli" Kürtlüüğmüz, Aleviliğimiz var, korku içinde yaşayan Ermeni komşularımız var, bir an önce büyüme isteği var, "devrimci" olmayı keşfetmek ve isyanın karşılığını "devrimci" olmakta bulmak var.
Cehennem, hayatın en lüzumlu ve basit ihtiyaçlarının, korkunç bir güçlükle temin edilmeye çalışıldığı yerde başlar. H.FAST

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
..." En genç ve yiğit olanlarimizi sunduk sana, ey halk!" Daha ne kadar... daha ne kadar... daha
Yüreğim kan revan içinde, beynim allak bullak; ölümün soğuk nefesi sinmiş her seye;sıra kimde ? Sıra kimde? Sıra kimde? Sıra
Reklam
Tuna Canbakış
Bir kitabı okumaya başladı
90'larda Mahpus Olmak
90'larda Mahpus OlmakCafer Solgun
0/10 · 3 okunma
460 syf.
·
Puan vermedi
·
26 günde okudu
Kar
KarOrhan Pamuk
8.1/10 · 14,4bin okunma
Şimdi içimde gene o dayanılmaz kayıp ve terk edilmiştir duygusu var, bu her yerimi kanatiyor. Bendeki eksikligin bazen yalnız sen değil, bütün dünya olduğunu düşünüyorum.
Sayfa 260Kitabı okudu
Erkek egemen ilişkiler üzerinden tanımlanan roller dışında kadın kimliği yok sayılmakta ve baskı, şiddet ve otoriterlikle dışarı taşan kadın yaşamları erkekler tarafından terbiye edilerek yeniden üretilmektedir. Bu var olma savaşımı kadının çocukluk döneminden başlayarak gençliğinde, evlilik hayatında ve daha sonraki dönemlerinde de devam etmektedir. Ataerkilliğin şekillendirdiği geleneksel kalıplar kadınları bütün yaşamları boyunca bir hayalet gibi takip etmekte ve çevresel beklentilerle yaşamsal pratikleri arasında sıkışıp kalan kadınlar adım adım suça gitmektedir.
Reklam
Çocukluk yaşamında babanın hegemonyası altında olan kadın, evlendikten sonra yine bir erkeğin boyunduruğu altına girmiştir. Suça sürüklendiğinde ise yine erkekler tarafından kendisiyle ilgili kararlar alınmış, o zamana kadar yaşadığı süreçler dikkate alınmamıştır. Üstüne işlediği suçun tek faili kadınmış gibi yaklaşılmıştır
Sayfa 160Kitabı okudu
2015 Mart ayında 24 yıllık eşini öldüren kocaya, cinayeti haksız tahrik altında işlediği gerekçesi ile ağırlaştırılmış müebbet cezası verilmiş ardından tutuklunun iyi halde bulunması nedeniyle cezası ağırlaştırılmış müebbet cezasından 10 yıl hapis cezasına indirilmiştir. Buna karşın ertesi gün kendisine sistematik tecavüz eden kişiyi öldüren kadına müebbet hapis cezası verilmiştir
Polise yapılan şikâyetlerin bir anlam ifade etmemesi, kocanın şiddetine, tecavüzüne herkesin sessiz kalması, kadını koruması gereken makamların gerekli tedbirleri almaması kadının kendi adaletini sağlamaya çalışmasına, namusuna sahip çıkmaya çalışmasına neden olmaktadır. Eşini öldüren kadınlar, bu suçu işlemeden önce birçok kez uğradığı şiddet nedeniyle karakola başvurduğunu fakat karakoldaki polislerin, aile içinde bu tür şeylerin olabileceği, kocanın pişman olduğunu ve bir daha yapmayacağını söyleyerek kadının eşine dönmesini sağlamaktadır. Kadınlar da içinde bulundukları bu kısır döngüden kurtuluş yolu bulamamakta ve çare olarak kendisine şiddet uygulayan eşini öldürmektedir
Dahası toplum da kadınıların boşanmasına iyi gözle bakmamaktadır. Çünkü ataerkil sistem gücü ve başarıyı, evin geçimini sağlamayı, kadının konumunu belirlemeyi ve kadının namusunu korumayı erkeğe verirken; evin, çocukların, yaşlının, engellinin bakımını yapmayı, eşine sadık olmayı ve namusunu korumayı kadına vermiştir
151 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.