Toplumsal düzeni sağlayacak , kadın erkek ayrımı yapmadan , insana insan olduğu için değer verildiğini gösteren hukuk kuralları getirilmediği sürece o tutukladığınız ne ahlakı ne vicdanı olmayan mahlukat hapisten çıktığında geride kalan kızına zarar verir..O zaman geldiğinde de ona kahroluruz..Ama çözüm var mı ? Yok.
Çünkü ateş düştüğü yeri yakar.
Hiçbir şeyi
kafaya takmamak da bir şeyi kafaya takmaktır.
Gerçek soru şudur: Neyi kafaya takmayı seçiyoruz? Eylem-
lerimizi hangi değerlere temellendiriyoruz? Hayatımızı ölç-
mek için hangi ölçütleri seçiyoruz? Bunlar iyi seçimler mi, iyi
değerler, iyi ölçütler mi?
İnsanın dürüstlükle kendini sorgulaması gerçekten zordur.
Kendinize yanıt vermesi huzursuzluk verecek olan basit soru-
lar sormanız gerekir. Benim deneyimime göre, yanıt ne kadar
huzursuzluk veriyorsa, o kadar doğrudur.
Mutluluk mücadele gerektirir. Sorunlar sayesinde büyür.
Haz papatyalar ve gökkuşakları gibi yerden fışkırmaz. Ger-
çek, ciddi, hayat boyu süren mutluluk ve anlam mücadele-
lerimizi seçerek ve onları yöneterek elde edilir.
Duygulara takıntılı olmak ve fazla yatırım yapmak bizi şu
basit nedenle hayal kırıklığına uğratır: Duygular kalıcı değil-
dir. Bugün bizi mutlu eden yarın mutlu etmeyecektir çünkü
biyolojimizin her zaman daha fazlasına ihtiyacı vardır. Mut-
luluğa takmış olmak kaçınılmaz olarak “başka bir şeyi” ara-
makla sonuçlanacaktır, yeni bir ev, yeni ilişki, bir çocuk daha,
bir terfi daha. Ne kadar ter dökmüş olsak da, başladığımız
yerdeki gibi hissederek bitiririz: yetersiz.
Psikologlar bu kavrama bazen “hedonik çark” adını verir-
ler: Yaşamımızı değiştirmek için çok çabalamakta olduğu-
muz, ama asla daha farklı hissetmeyişimiz.
Bu nedenle sorunlarımız kaçınılmazdır ve sürekli tekrarlar.
Evlendiğiniz kişi kavga ettiğiniz kişidir. Aldığınız ev tamir
ettiğiniz evdir. Rüya işiniz sizi fazla strese sokan iştir. Her
şey kendine içkin bir zararla gelir, bize kendimizi iyi hissetir-
miş olan bir süre sonra kaçınılmaz olarak kötü hissetirecektir.
Kazandığımız aynı zamanda kaybettiğimizdir. Olumlu dene-
yimlerimizi yaratan olumsuz deneyimlerimizi tanımlar.