Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Waldeinsa

"Bu kayboluşta geri gelmek ister gibi bir eda vardı ama bu boş,hırçın bir edaydı ve buna karşın baharın rengi soluverdi."
Reklam
Toplumsal düzeni sağlayacak , kadın erkek ayrımı yapmadan , insana insan olduğu için değer verildiğini gösteren hukuk kuralları getirilmediği sürece o tutukladığınız ne ahlakı ne vicdanı olmayan mahlukat hapisten çıktığında geride kalan kızına zarar verir..O zaman geldiğinde de ona kahroluruz..Ama çözüm var mı ? Yok. Çünkü ateş düştüğü yeri yakar.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
240 syf.
·
Puan vermedi
·
14 saatte okudu
Totem ve Tabu
Totem ve TabuSigmund Freud
8/10 · 6bin okunma
"Toplumdaki başarısızlığın sebebi, kadınlarımıza karşı gösterdiğimiz ihmal ve kusurdan doğmaktadır.’’
Mustafa Kemal Atatürk
Mustafa Kemal Atatürk
Reklam
"Canlılar, ölülerle kendi aralarına bir su parçası koymadıkça kendilerini ölülerin izlemesinden korunuyor saymazlar. "
Hiçbir şeyi kafaya takmamak da bir şeyi kafaya takmaktır. Gerçek soru şudur: Neyi kafaya takmayı seçiyoruz? Eylem- lerimizi hangi değerlere temellendiriyoruz? Hayatımızı ölç- mek için hangi ölçütleri seçiyoruz? Bunlar iyi seçimler mi, iyi değerler, iyi ölçütler mi?
Waldeinsa tekrar paylaştı.
"İçimde, bir yolculukta tanışıp alıştığım, fakat pek çabuk ayrılamaya mecbur olduğum bir insana veda eder gibi bir his vardı.."
"Freud’un bir zamanlar söylemiş olduğu gibi, “Bir gün geriye dönüp baktığınızda mücadele günlerinizin en güzel günleriniz olduğunu göreceksiniz.”
İnsanın dürüstlükle kendini sorgulaması gerçekten zordur. Kendinize yanıt vermesi huzursuzluk verecek olan basit soru- lar sormanız gerekir. Benim deneyimime göre, yanıt ne kadar huzursuzluk veriyorsa, o kadar doğrudur.
Reklam
Şahane! Odanın içi biraz sıcak oldu belki, ama gerçekten her şey yolunda!
Mutluluk mücadele gerektirir. Sorunlar sayesinde büyür. Haz papatyalar ve gökkuşakları gibi yerden fışkırmaz. Ger- çek, ciddi, hayat boyu süren mutluluk ve anlam mücadele- lerimizi seçerek ve onları yöneterek elde edilir.
Duygulara takıntılı olmak ve fazla yatırım yapmak bizi şu basit nedenle hayal kırıklığına uğratır: Duygular kalıcı değil- dir. Bugün bizi mutlu eden yarın mutlu etmeyecektir çünkü biyolojimizin her zaman daha fazlasına ihtiyacı vardır. Mut- luluğa takmış olmak kaçınılmaz olarak “başka bir şeyi” ara- makla sonuçlanacaktır, yeni bir ev, yeni ilişki, bir çocuk daha, bir terfi daha. Ne kadar ter dökmüş olsak da, başladığımız yerdeki gibi hissederek bitiririz: yetersiz. Psikologlar bu kavrama bazen “hedonik çark” adını verir- ler: Yaşamımızı değiştirmek için çok çabalamakta olduğu- muz, ama asla daha farklı hissetmeyişimiz. Bu nedenle sorunlarımız kaçınılmazdır ve sürekli tekrarlar. Evlendiğiniz kişi kavga ettiğiniz kişidir. Aldığınız ev tamir ettiğiniz evdir. Rüya işiniz sizi fazla strese sokan iştir. Her şey kendine içkin bir zararla gelir, bize kendimizi iyi hissetir- miş olan bir süre sonra kaçınılmaz olarak kötü hissetirecektir. Kazandığımız aynı zamanda kaybettiğimizdir. Olumlu dene- yimlerimizi yaratan olumsuz deneyimlerimizi tanımlar.
230 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.