Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Şeyma

Hayat bugün, bir yanımızdan Boğazın o serin suları akarken, kurumuş bir dere yatağı gibi ümitsiz. Bir zamanlar buradan gürül gürül sular akardı. Nereye gitti hayatın o güzel suyu?
Sayfa 201 - Can yayınlarıKitabı okudu
Reklam
Hakikat, bizim en fazla hoşumuza giden yalanın ta kendisidir.
Birimizin kasveti hepimize bulaşıyor. Neşe bulaşıcıdır falan diyorlar. Yalan. Neşe kolonya gibi bir şey. Dökünüyorsun, o an ferahlıyorsun. Sonra uçup gidiyor burnundan, elinden, üzerinden. Kasvet öyle değil ama zamk gibi bulaşıyor ve dokunan herkese yapışıyor.
Sayfa 123 - DK yayıneviKitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Zulüm gören, merhameti öğrenmeliydi. Ama öyle olmuyordu, zulüm gören gördüğünü uyguluyordu.
Sayfa 127 - Can yayınlarıKitabı okudu
Ağlamıştık Boyalarımız aktıkça ferahlamıştık hatırla Gözyaşlarımız siyahtı Sanırdım yanağımın sıcağına göç ediyor kırlangıçlar Beni anla.
Reklam
Dünya, omuzlayacak kimsesi olmadığı için suya bırakılmış bir tabuttur. Tabut çürüdü, her yanından su alıyor artık.
Sayfa 223 - Küsurat YayınlarıKitabı okudu
Yalnızlık iyidir. Biri gelip de karşındaki boş sandalyeyi istemediği sürece...Durduk yere yalnızlığını hatırlatır insana.
Sayfa 164Kitabı okudu
Ben tercihimi çoktan yaptım ve kim olduğumu biliyorum. Hiçbir sorunla yüzleşemeyecek kadar, önüme çıkan ilk engelde vazgeçecek kadar korkak biriyim ben, evet. Bildiklerimi açıklamaya başlarsam yer yerinden oynamaz, en fazla bir kaç kişinin canı sıkılır.
Sayfa 160 - Küsurat YayınlarıKitabı okudu
İnsanın başka birini anlaması da anlatması da zordur. Aslında insanoğlu bütün ayrıntılarıyla bilinmek, tanınmak istemez. Bırakın başkalarını, kendisi bile kendine bu kadar yakından bakmaktan hoşlanmaz, korkar...Hatta çoğu ruhsal hastalık da bu korku yüzden gelişir. Bakarsa görecekleri korkutur insanları.
Remzi KitabeviKitabı okudu
Umudun bittiği yerde çaresizlik başlıyor. Dört duvar arasına sığmayan, nefes almanı bile zorlaştıran bir çaresizlik. Ve ben o kadar çaresizdim ki, gün doğana kadar sokak sokak dolaştım. Nefes alabilecek bir yer aradım kendime. Geceleri sokaklarda nara atarak dolaşanların ne hissettiğini daha iyi anlayabiliyorum şu an. "Beni anlamanızı beklemiyorum, yanımda olmanızı da istiyor değilim. Sadece uyanın. Ey sıcak yataklarında derin uykulara dalmış olan mutlu insanlar, hepiniz uyanın. En azından bu kadarını yapın benim için." diyorlar. Anneme göreyse "İçip içip dolanıyo sokakta sarhoş serseriler."
Reklam
"Gerçekten gülümsüyor" dedi. "Senin tenin gülümsüyor Christian." Stella insan teninin gülümseyebildiğini okumuştu bir yerlerde, şimdi de bunu doğrulama imkanı bulmuştu anlaşılan.
Everest YayınlarıKitabı okudu
Dikkat edilmezse en çabuk eskiyen duygu aşktır. Bir yatağın üstünde ömür boyu kaldığını düşün. Bir süre sonra oradan nasıl kurtulacağını planlamaya başlarsın. O aşk yatağı bir hapishaneye dönüşüverir.
Sayfa 185Kitabı okudu
Yılmaz Odabaşı
Resmin rehindir gurbetimde Gurbetimde sesleri aşındırmış kimliksiz bir kasaba ve senin kederini ıslatan o yağmurlar rehin Alnı özlemle dağınık bir akşam getirdim sana. Sar, büyüt ellerinle, konuk et sıcaklığına; konuk et, kanatları kanatılmış kuşlar getirdim sana.
Sayfa 53 - Memesis KitapKitabı okudu