“İnançları farklı, dilleri farklı, kimlikleri farklı diye insanlar birbirine düşman olmamalı. İnsan bir kimliğe, bir dine, bir dile sahip olarak dünyaya geliyor ve bunlarla büyüyüp yaşıyor. Bunda insanın günahı, suçu ne?”
Tu ewir bûy
Ew kuçkekê agirî bû,
Ne esman.
Tu dar bûy
Ew bahoz bû,
Ne daristan.
Tu guriyeka bedew bûy
Ew tofan bû tofan
Noke
Tu agirekê vemirî û
Dareka le ser axê dirêjkirî û
Ewrekê poşman.
~ÇEVİRİ~
Sen buluttun
O ocağın ateşiydi
Gökyüzü değil.
Sen ağaçtın
O fırtınaydı,
Orman değil.
Sen heybetli bir kayaydın,
O tufandı tufan.
Şimdi
Sen sönük bir ateş ve
Toprakta uzanmış bir ağaç ve
Pişman bir bulutsun
Rus şairi Mayakovski “Pantolonlu Bulut” şiirinde devrimin müjdesini verir. Ancak devrim gerçekleştiğinde anlar ki hayal ettiği devrim bu değildir. Umutsuzluğa kapılır ve 1930 da intihar eder.
21. YÜZYIL İÇİN 21 DERS ~ YUVAL NOAH HARARİ
Hakkında uzun konuşmalar yapabileceğimiz bir kitap.
Gelecekte bizi bekleyen hatta şimdiden varlığını gösteren küresel sorunlar
Bu sorunların çözümünde liberal demokrasinin izleyeceği yol
Aşırı Milliyetçilik, Militarizm, dogmatik dinler, Komünizm ve Kapitalizm bu küresel sorunlarda bir şey vadedebilir mi?
İnsanlık ekonomi, hukuksal ve sağlık sistemlerinde bir şekilde de olsa ortak hareket etmeyi başardı.
Peki ya aynı başarıyı ortak politika yürütme konusunda da sergileyebilecek mi?
Bunu başaramazsa küresel sorunlar ülkelerin çıkarları doğrultusunda mı şekil alacak?
Yaşamın anlamı nedir? Bize öğretilen tüm anlatılar(ırkımız, cinsiyetimiz, dinimiz, tarihimiz) çerçevesinde gerçekten özgür irade diye bir şeyden bahsedebilir miyiz?
Kendimizi özgür zanneden varlıklarsak?
Zihin hakkında hala insanlık hiçbir şey bilmiyor.
Kendi anlam bulma yolculuğumuzu ancak yarattığımız benlikten uzak, yani anlam çabası olmadan, sade deneyimlerimizle ve anı gerçekten hissederek ulaşabiliriz.