Her sabah diriliş komedisini ve her akşam mezara giriş komedisini oynatan, ikisi arasında da cansıkıntısı kefeninin azabından başka hiçbir şey yaşatmayan o fiiliyat utancından kurtarın beni...
Eğer karanlık bir evrensel ilke sizin kurbanlar sınıfına ait olacağınız hükmünü vermişse, içinizde sakladığınız cennet parçasını ömrünüz boyunca ayaklar altına alarak buna uyarsınız.
Kader, yoksun kaldığımızda, şu dünyadaki ikametimiz bize çözümsüz, maruz kalınacak bir lanet gibi saçma, ya da hak edilmemiş göründüğünde başvurduğumuz bir sözcüktür.
Emil Michel Cioran'in yazdığı "Çürümenin Kitabı"nı okuyorum henüz 35.sayfada olmama rağmen profilim kitaptan alıntılarla doldu. Sen nasıl muhteşem bir kitapsın
Geçmiş üzüntülerimizin tamamını mevcudunda bulunduran güncel bir hafızamız olsaydı, böyle bir yükün altında çökerdir. Hayat ancak muhayyilemizin ve hafızamızın zayıflıklarıyla mümkündür.