İkinci dersi anlatmayacagim. Cünkü bu iş artık bir teknik sorundur.
Bir hocalık sanatıdır. Bu, bir ögretimdir. Bu öğretimde sesler vardır. Sözler vardir. Adına harfler dediğimiz soyut işaretler vardır. Seslerin, sözlerin bu işaretlerle kâgida dökülmesine yazı derler. Ama çocuklara bunları
böyle anlatamazsınız. Öyle yapacaksınız ki, bu sesler, sözler, kendiliğindenmiş gibi ortaya atılacak, sonra harfler belirecektir. Bu kelimeler çocukların bildiği, benimsediği sevdiği anlamlar dile getirecektir. Çocukların önünde yazılar aleminin ilk ve sihirli kapıları böyle dogacaktir. İşte o andan başlayaraktir ki, çocugun kafasında eşyanın, insanların ve anlamların varlığı, adına yazı denilen şekillerle belirecektir.
"Sen Tannisal Birligin insanlan gördügünü ve yargıladığını sanyorsun," dedi Ooota. "Bizlerse onun varlıkların niyetlerini ve duygularını hissettiğine inanıyoruz. O'nun, bizim ne yaptığımızla ve neden yaptığımızla ilgilendiğin düşünmüyoruz."