Her ne kadar geç kalmış bir buluşma olsa da öncelikle Mehmed Uzun'la ve kitabıyla beni buluşturan #30997659 etkinliğinde
Esra Kurt hanım başta olmak üzere emeği geçen herkese teşekkür ederim...
En baştan vurgulamak isterim ki; konu olarak çok farklı, dil ve anlatım yönünden çok zengin, zihnimde
Böyle bir anlatımı ben İhsan Oktay Anar'da görmüştüm bir de İsmail Güzelsoy'da... İlk cümle ile bir anda kitabın içerisine giriyor ve Osmanlı alemine sokak yaşamına dalıyorsunuz. Anlatması o kadar zor o kadar heyecan verici ki doğru kelimeleri bulmak bir hayli zor. Devinimi yüksek bir anlatım, coşkulu bir son. Mutlaka okunmalı.
Gölgeİsmail Güzelsoy · Doğan Kitap · 2016364 okunma
"Kumrunun Gördüğü" hedefine insanı alan bir öykü kitabı. Farklı karakterlerin farklı mücadeleleri ele alınsa da bir kuş misali üzerinden geçiyoruz sırayla. Bir öykü bittiğinde diğerine tamamen uyum sağlamak için biraz çaba göstermek gerekiyor. Ancak bu durum okunabilirliği zorlaştırmıyor. Cümlelerin akışını hissedip, edebiyat içeren bir kitap okuduğunuzu anlayacaksınız mutlaka.
Hikayelerde geçen durumlarda sürekli bir rüya-gerçek misali rahatsızlıklar silsilesi var. Sinematik bir şekilde okunursa keyfiniz katlanabilir, kısa kısa görüntülerden oluşan gerilimli bir dizi bölümleri gibi bağlanıyor birbirine.
Farklı gözüken öyküler bir süre sonra aynı amaca hizmet ettiğini görüyorsunuz ve yapboz parçaları gibi kendiliğinden resmi ortaya çıkarıyor. Ezilen ve işkenceye uğrayan kişilerin psikolojileri ile alakalı güzel tespitler edinebiliyorsunuz.
Okuması bir nebze zor olsa da farklı bir eser tatmak isterseniz göz atın derim. Benim ilk okuduğum Ahmet Büke kitabıydı, sanırım yanlış kitaptan başladım. Fakat dilini sevdim, diğer kitaplarını da merak etmekteyim.
Benim de okuduğum ilk Büke kitabı bu oldu. Önceden bu tarz okumalara alışık olmasam, bünyeyi zorlayan kitapları sevmesem yarıda bırakırdım kitabı. Özellikle de ilk bölümde... İyi ki bırakmamışım diyorum şimdi. Yazara yeni başlayacak okurlar için kesinlikle ilk kitap olmamalı, size katılıyorum.
Güldiyar'ın ağladığında gözlerinden yaş yerine küçük nemli taşların döküldüğünün anlaşılması ile başlıyor roman. Bunun peşi sıra gelen felaketler, insanların vurdumduymazlığı ve seyir merakı, bolca acı, hüzün...
Ve hepsine kalemi ile renk veren Hasan Ali Toptaş...
Yine kendinizi kelimelerin akışına bırakarak, içinde kaybolacağınız bir eser.
İyi okumalar dilerim...
Beni Kör KuyulardaHasan Ali Toptaş · Everest Yayınları · 202010,3bin okunma
Çok etkilenerek bir solukta okuyup gerçekten çok beğendiğim bir kitap oldu. Toptaş ın yeniden kendi yazım ve anlatım tarzına dönmesi de oldukça sevindirici😊
Ben de bir solukta okudum alır almaz. Zira sıkı bir Toptaş okuyucusu olarak beni biraz hüsrana uğratan Kuşlar Yasına Gider den sonra gelecek kitabı merakla bekliyordum. Bu kitap yine eskilerin tadındaydı şükür😄
Zaten Kuşlar Yasına Gider ve sonrasında yazım dilinde değişiklik olmuştu daha sade ve yalındı. Eski Toptaş'ı özlüyordum. Buna başladım ilk başları yine öyle gibi geldi ama daha başındayım. Eskisi gibiyse tadından yenmez. Okuyalım görelim :)