İster dikkatle incelediğimiz kitaplar, ister sabaha karşı saat ikide içilen kahveler eşliğinde yapılan sohbetler, isterse doğal yatkınlık sayesinde, hepimiz temel bir çerçeveyi eninde sonunda benimsemek zorunda kalırız; bu, sadece önemli olayları algılamamıza yardımcı olmakla kalmaz, günlük hayatımızı şekillendiren küçük eylemlerin nedenlerini de anlamamızı sağlar.