Seni diğerlerinden farksız yapmaya tüm gücüyle gece gündüz çalışan bir dünyada, kendin olarak kalabilmek, dünyanın en zor savaşını vermek demektir. Bu savaş başladı mı artık hiç bitmez.
E. E. Cummings
Sabahattin Ali yazıyor: “Biz ne istiyoruz? İstiyoruz ki,… bir karar alınırken, İzmir’deki ortak tüccar, İstanbul’daki ahbap milyoner değil, bu kararların altında beli bükülen,… inleyen yığınlar göz önünde tutulsun. İstiyoruz ki, bu topraklar üzerindeki insanlar, kafalarında taşıdıkları fikirlerden dolayı değil,… bu halkın yararına yahut zararına yaptıkları işlerden dolayı hesap versinler…. Demişiz ki, istiklâl her şeyden üstündür;… sömürücü devletlerin elinde oyuncak olmayalım… Yabancı sermayeye imtiyaz vermeyelim; memleketin işlerine yabancılar burunlarını sokmasınlar… Aleyhimizde üç yüzden fazla yazı çıkmış. Hepsini gözden geçirdik… Bir tek fikrimiz ele alınıp çürütülmemiş. Sadece küfür edilmiş: Hain, satılmış, bolşevik ajanı, demokrasi düşmanı, bozguncu, anarşist…” (s.151,179)
"...İnsan denen varlık, tek başına ne kadar iyi niyetli olursa olsun, üç-beş kişi bir araya geldiğinde zapt edilmesi imkânsız bir canavara dönüşüyordu..."