Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Nisa

Kadın, bulandırılmış suda, kendisine biçilmiş rolün dısına çıkamaz, en derinlerindeki incileri, mercanları göremez olur dünya sahnesinde. Yunus Emre'nin dile getirdiği "Bir ben vardır bende, benden içeri" gerçeğinden uzaklaşır. Bu gerçekten uzaklaşan kadın, değer bulma çabalarıyla ya estetik yaptırmakta, ya kadınlığından vazgeçmekte ya da dişiliği ön plana çıkmaya çalışmaktadır. Hasılı kelam varoluşundaki gerçeği, dengeleri reddedip dengesini kaybetmektedir. Oysa iyileşme yolculuğunda, Şeyh Galip'in şu sözü, kadının gerçeği olmalıdır. "Sen kendini ne sanıyorsun, sen aslında Zübde-i âlemsin/evrenin özüsün..." Bu gerçek değersizlik inancından kurtulma reçetesidir.
Reklam
Nisa
Bir kitabı okumayı düşünüyor
Canlı Yaşa
Canlı YaşaSinan Ergin
7.2/10 · 120 okunma
İnsan türü için de şöyle bir durum var , bir bebek dünyaya geldiği zaman, ailesinin sağlıklı olup olmadığını fark edemeden , onların kendisi ile ilgili temel algılarını kendi kişiliğinin temel taşları olarak alıyor.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Nisa
Bir kitabı okumaya başladı
Senin Suçun Değil
Senin Suçun DeğilBeyhan Budak
8.6/10 · 5,6bin okunma
Nefret ya da küskünlük dolu bir düşünce, zihinsel bir zehirdir. Başkaları hakkında kötü düşünmeyin çünkü bunu yapmak kendiniz hakkında kötü düşünmek anlamına gelir .
Reklam
288 syf.
·
Puan vermedi
Bilinçaltının Gücü
Bilinçaltının GücüJoseph Murphy
8/10 · 12bin okunma
Şartlar ne olursa olsun , enerjini ve dikkatini şikayet etmek yerine niyet, gayret ve cesaretine vereceksin. Çünkü oturup şikayet etmenin fayda sağladığını eminim sen de görmemişsindir.
Bu veri dünyasının en kısmetli insanları, kafalarında büyük bir soru veya dert ile yaşayıp, onunla ilgili veri toplamaya, öğrenmeye çalışanlardır. Zira kuru bir süngerin suyu emmesi gibi, sorusu veya derdi olan insan bilgiyi adeta emer. Neyin kendisiyle ilgili, neyin ilgisiz olduğunu hassas bir süzgeç gibi ayırt edebilir. Böyle bir dünyada "ajandası-projesi-gündemi-derdi-sorusu" olan insan- lar, adeta cennette gibidir.
"Ben bunu neden öğrenmek istiyorum" sorusunun cevabı, seni birçok gereksiz çalışmadan kurtarabilecegi gibi , gerçekten öğrenmek istediğin konularda da seni dikkate değer ölçüde hızlandıracaktır.
Bu evrende fikrini eskisinden çok daha hızlı degistirebiliyorsun ama eğer biraz dikkatli bakarsan, artık fikrini önceden olduğu gibi kendin istediğin için değil, sistem öyle istediği için daha kolay degistirebildigini anlayacaksın.
Reklam
"Nasıl" olduğunu bilmeden, onun "olmadığı" anlamına gelmez...
Şimdi bir bilim-kurgu vâri yöntem olsa ve zihnindeki bütün bilgileri şöyle kağıda dökmeye kalksak, belki senin bile haberin olmayan tonlarca bilgiden milyonlarca sayfanın dolduğunu görebilirdin. Ama bu mâlumatın, yani zihnine kaydedilmiş verilerin sana tek başlarına hiçbir faydaları yok; bunları bir şekilde işlemen gerekiyor.
Haydi bakalım
Çoğu insan bu noktada :" keşke' lere" saplanırken , sen buradan "haydi bakalım" ile hareket edebilen lerden olmalısın.
Unutma: Zihninin içinde yaşıyorsun ve bu dünyayı genişletmenin en kestirme yolu ; başka zihinlerin dünyalarında istifade etmek, o zihinlerin gördüklerini fark ederek kendi dünyanı çeşitlendirmektir.
Dikkati sürekli "dışarıda" olanın, içeride olan bitenlere hızla yabancılaşması kaçınılmazdır. Bir süre sonra artık içeride, zihinde, ruhta, hatta bedende olan bitenlerin farkındalığı kaybolmaya başlar. Şişkinlikten patlatacak bir yemeği yemeyi "zevk", kafayı bulandıran bir sıvıyı içmeyi “keyif", zihnimizi hazır dizi senaryolarına esir etmeyi "dinlence", kendimizi kaybedercesine zamanı ve benliğimizi unutmayı "eğlence", vicdanımızı kanatan haksız kazanımları “başarı" diye nitelemeye bile başlayabiliriz. Ayırt edememenin, farkında olamamanın bedelleri çok ağır olabilir. Farkındalık için en önemli gereklilik, öncelikle uyaran sayısı-
866 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.