Körlük ya da her felaketi basitleştirmek adına günümüzde de verilen sempatik isimler gibi beyaz felaket.
Okudukların karşısından düşünmeye çalışırsın empati yapmaya çalışırsın ama açıkçası bu kitapla günümüzü bağdaştırmak çok canımı yaktı ve korkuttu.
Hiç olmayacak asla başına gelmeyecek bir olay gibi düşünülen pek çok durum aslında bize bizden daha yakın ve çaresiz kalmaya her tabakadan insan müsait. Kitapta bana can alıcı gelen noktalardan en anlamlısı da kitapta isim olmaması,
Doktorun karısı, gözyaşı yalayan köpek,kemik gözlüklü genç kız,ilk kör vs. Olay karşısında kimlik en son akla gelebilecek şey . Günümüz insanının bunalımı kendi çaba bulmak iştemeyişinden olabilir mi ?,diye düşünmede geçemiyor insan.Aslında bundan ibaret bizler kendimiz kafamızda var olduğumuz bir dünyada yaşıyoruz ve odak noktasına kendinizi koyuyoruz sonra da medeniyet pozu kesiyoruz umarsızca,ama asıl olan bir doğanın dünyanın olduğu ve odak noktasına oluşturduğu. Bizlerin de sadece bir amaç için uyum sağlamak zorunda olduğumuz . Adınızın ya da unvanınızın da böylelikle önemsiz kaldığı, belki de bizi bu düşünce yapısı kurtaracaktır..