Hayal.

Hayal.
@Zamira_
Ölümlüler öylesine kör bir görme ve anlama tutkusunun kölesidirler ki, akla uygun hiçbir ümit olmadığı halde , ola ki aradıkları karşılarına çıkıverir diye, akıllarını sık sık bilinmeyen yollara sokarlar.
Sayfa 18 - sosyal yayınlarıKitabı okuyor
Reklam
"Kendime acırken" ağlamayı çok severim.
Sayfa 548Kitabı okudu
Hayatın gerçeklerinden bu denli uzak olması hem insana dokunuyor, hem de biraz tiksinti uyandırıyordu.
Sayfa 457Kitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Büsbütün inanmamakla birlikte Tanrı'yı kurşuna dizelim demem ki!
Sayfa 422Kitabı okudu
Gemilerde boylam tespitine yarayan hassas kronometrelerin aksine bu şahısların saatleri, her ne kadar İsviçre imalatı olsa da, zaman denilen şeyi, ziyanın süratine izafeten değil, onların keyiflerine izafeten yavaş yahut hızlı akıtır, randevulara para ve itibar kokusu alındığında erken, zahmet ve külfet kokusu alındığında geç gelinirdi.
Reklam
Hakiki bir insan sarrafı olan Muhtar, böylece daha o gece, Efendimiz'in on tört ayar insan, on sekiz ayar hırsız, yigirmi tört ayar namussuz ruhuna sahip, som bir süprüntü olduğuna kalıbını bastı.
Kapıyı ne diye yumrukluyorsun! Adab-ı muhaşeretten haberin yok mu! Edep erkan görmüş hırsız kapıyı çalmaz, maymuncukla açar.
"Bir psikanalistin yaptığı şey suçlamaya yalıtmak ve onu başa çıkılabilir bir şeye dönüştürmektir, çünkü bir psikanalist intikam almak gereksinimini başa gelebilecek en tehlikeli sinir hastalığı olarak görür. "
Sayfa 118Kitabı okudu
"Morali sıfırdı , kalbi umutsuzluktan buz kesmişti ; sanki içindeki güç emilmiş, yarine normal karakterine tanınmayacak kadar ters olan bir öfke yerleşmişti."
"...mevcudiyetimizin en büyük lüksü, istediği kadar sefil bir hayatımız olsun, ne kadar yaşayacağımızı bilmemek , diye düşündü. Masadaki takvim onunla alay ediyordu sanki ."
Reklam
"Öyle zannediyorum ki kimse senden çalınabilecek kadar değerli bir şeyin olabileceğini düşünmemiş."
"...çevremde biri paradan elde edilmesi basit bir şeymiş gibi söz etmeye başlayınca çileden çıkıyordum.Bu da benim zayıf noktamdı. Bu da benim özrüm, benim sakatlığımdı ve bu konuda da ben koltuk değneklerine muhtaçtım."
Sayfa 252Kitabı okudu
"Yaşamımda ilk kez, yeryüzündeki en büyük kötülüklerin kaynağının vahşet ve kötü niyet değil , kişilerin yenemedikleri zayıflıkları olduğunu anlıyordum."
Sayfa 246Kitabı okudu
"...acımak gerçekten sınırlanması gereken bir duygudur , aksi taktirde inanın bana ilgisizlikten çok daha kötü zararlara yol açabilir."
Sayfa 235Kitabı okudu
"Nasıl benim sözcüklerim onun duyma isteğini kamçılıyorsa, ondaki dinleme arzusu da benim giderek daha fazla şey vaat etme isteğimi artırıyordu.
Sayfa 203Kitabı okudu
"Öfke insanda yalnızca kötümser değil aynı zamanda eleştirici bir kişilik oluşturuyordu;...."
Sayfa 117Kitabı okudu
Reklam
"Gerçek bir beraberliğin bir elektrik şalteri gibi istenildiğinde açılıp kapanamayacağını, başka birinin kaderinde rol oynamanın kendi özgürlüğünden de fedakarlık etmek anlamına geldiğini anlamaya başlamıştım."
"Şansızlık, insanı alıngan; sürekli acı ise adaletsiz kılar."
"Kendimi iyi tanıyordum; alaylar, dedikodular, küçümseyen bakışlar, sinsi gülümsemeler karşısında bunlara karşı duracak gücü kendimde bulamayacaktım."
" Çıkış yerim olan ama asla katılamadığım, hep elimden kaçan dünyadan mı, yoksa yaşamak zorunda kaldığım yapayalnız dünyadan mı (Nüfus: bir , sesler hariç) daha çok nefret ettiğimi bilemiyorum.
Sayfa 273Kitabı okudu
"Uykuya ihtiyacı olduğunu biliyordu ama uykunun kendisini dinlendireceğinden hiç umudu yoktu.
Sayfa 229Kitabı okudu
"Bilmem ki. Bence, bir açıdan, doğru şartlar sağlanırsa herkes cinayet işleyebilir. Ama sadece tahminde bulunuyorum. Daha önce hiç katil tanımadım."
Sayfa 119Kitabı okudu
Reklam
"İtfaiyeci, başka kişilerin sıradan anlar olarak göreceği şeylerdeki hüznün ve mizahın farkında olan insanlardandı."
"Çünkü her türlü sanata ve koleksiyona düşman olan o dönemde, kovalanan ve sürülen bizler, yeni bir sanatı öğrenmek zorundaydık, bu, bir zamanlar gururumuz ve sevgimiz olan her şeye veda etme sanatıydı."
Sayfa 405Kitabı okudu
"Yaşamın tüm önemli şeyleri gibi, insan başkalarının tecrübelerinden değil, sadece kendi yaşadıklarından , yazgısının kendisine yaşattıklarından bir şeyler öğrenebiliyor."
Sayfa 393Kitabı okudu
"1939 kuşağından tek bir insan dahi, savaşın adaletinin, Tanrı'nın istediği bir şey olduğuna inanmıyordu, daha da kötüsü insanlar, sahip olmak için savaşmak zorunda kalacakları bir barışın haklılığına ve daimi olacağına inanmıyorlardı."
Sayfa 265Kitabı okudu
"... bildiğimiz hiçbir şey bize gümüş bir tepside sunulmadı, öğrendiğimiz her şeyin bedelini çok ağır ödedik."
Sayfa 50 - CanKitabı okudu
"...bizler ayaklarımızın altında sağlam bir zemin olmadan, haklarımız, özgürlüğümüz ve güvenliğimiz olmadan yaşamaya yavaş yavaş alışmak zorunda kaldık."