Bilinmeyen bir el, yıllar önce, bu taş üzerinde şu mısraları yazmıştı :
"Uyuyor! Zalim kaderine rağmen yaşamıştı,
Meleği terk edince, o da öldü,
Günün geceye dönüşmesi gibi,
Bu iş, kendiliğinden oluverdi."
Çocuk sahabiler, Allah Resulü'nün ordusunda yer alabilmek için her yola başvurur; ordunun arasına karışıp, O' na gmrünmemeye çalışırdı.
...
Okulu bırakıp da Çanakkale'ye koşanlar, askerlik şubeleri önünde uzun kuyruklar oluşturanlar, O'nun anlatıldığı evlerde büyüyen Semure'lerdi.
"... Kin, nefret ve düşmanlığı sevmekten söz etmiyorum ben. Gerçek martıları, onların her birinin içindeki güzellikleri görmeye çalışmalı, bunu onlarında görmesine yardımcı olmalısın. Sevgiden kastettiğim şey bu benim. Bu işin sırrını çözdün mü, gerçekten sevebilirsin. "