Akıcı üslubu ve tam yerinde yaptığı vurgularla insan kalbinde farklı hissiyatlar oluşturan bu tefsir setini okumanızı şiddetle tavsiye ediyorum. Son 15 cildini hapishanede işkence altında yazılan bu eser adının hakkını veriyor ve bize Kuran'ın gölgesinde bir hayat sunuyor. Son satırlarımı idam kararının verildiği gün mahkemeye gidemeyecek kadar ağır hasta iken herşeye rağmen kendini islama adayan bu güzel adamın sözleriyle bitirmek istiyorum.
-"Acaba Müslümanlar nasıl zevkle yiyip içiyorlar, nasıl rahat uyuyorlar? Din kardeşleri en aşağılık, en rezil insanların ellerinde en kötü işkenceleri görürken, çeşit çeşit zillete layık görülürken?"
Özür dilerim Hocam, özür dilerim.
Bu kitap köşe bucakta kalmış derin duygularımızı coşturup, bizi kendimize getiriyor. Okuduğumuz her bölümde kendimizden geçip umutlarda boğuluyoruz. Sezai Karakoç'un bitirdiğim ilk kitabı ve beni şimdiden bağımlısı yaptı. Böyle güzel bir yazara da ancak böyle bir eser yaraşırdı zaten.
İslamın DirilişiSezai Karakoç · Diriliş Yayınları · 20219,7bin okunma
Bu kitapta bir milletin ayakta kalmak için verdiği o büyük mücadele anlatılıyor. Bir insan nasıl bu kadar vahşilesebilir dediğimiz bir kitap. Okumaya başlayıp bitirene kadar gözümden yaş eksik olmadı. Cihat aşkıyla yanıp tutuşan bir milleti kolay kolay yenemezdi Ruslar. Yenemediler de zaten. Çeçenistan yenilmez. Arkasında büyük bir kuvvet var çünkü, Allah var. Rusların Çeçenlere yaptığı zulmün anlatıldığı bu kitabı okumanızı tavsiye ediyorum. En azından düşmanın eline fırsat geçtiğinde nasıl hayvandan alt bir mertebeye geçtiğine tanık olabilirsiniz. Ve unutmayın, Müslümanın Müslüman dan başka dostu yoktur.