Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Sim

Sim
@Zemherirdenizi
biraz mum ışığı, biraz kolunda uzanmak
Umarım hiçbir zaman küçük ayrıntıları kaçıracak kadar büyümezsin. Unutma güneş her zaman her hareketini izliyor, Ay bütün sırlarını biliyor.
Reklam
her ne kadar denizden atılmış bir balık gibi hissetsem de; bizi bekleyen renkli okyanuslar var biliyorum.
Anne gibi sevmekten korkup hiç dokunamadığı için kaybeden adamlara..

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
“Gözlerinde geceyi tutsak eden ay doğuyordu .”
“-Ayağının bastığı yeri, onu saran havayı, dokunduğu her şeyi, söylediği her sözü seviyorum. Her halini, her davranışını, baştan aşağı her şeyini, her şeyini seviyorum.”
Reklam
..sırf beni yaratanı cezalandırmak için kendimi mahvetmekten, ruhumu Cehennem'e yollamaktan çok büyük bir haz duyacağım..
Seni yoran insanların peşinden koşmayı bırak. Kendine inan. Seni iyi hissettiren her şeyi yap ve risk al. Çünkü sadece tek bir hayatın var. Kendini gururlandır!
Dünyada her nerede olursan ol, seninle buluşmak istiyorum... Bu yaşamda ömrümüzün yettiği kadar beraber olmak üzere seni çağırıyorum...
Umarım sana kanat verecek birini bulursun ve bu kişi seninle uçmaya karar verir. Umarım seni hak ettiğin kadar hak eden birini bulursun ve umarım öyle insanlar hala hayattadır.
Bir adam vardı. Bir yatakta beraber uyuyorduk. Üzerimize zaman örtülmüştü ama hala oradaydık. Geçmişte bir yerlerde hala vardık ve birlikte uyuyorduk. Kapı kırıldı, su içeri aktı, adam boğuldu.  Kadın öldü.
Reklam
Olağanüstü bir gecedeyim, soruların yığınlığı karşısında pusuya yatmış olan cevapları arıyorum. Siyahi bir gecede.
“Eğer geçen Nisan’daki gibi hissediyorsanız, hemen söyleyin. Benim hislerim ve arzularım değişmedi. Ama ağzınızdan çıkacak tek bir kelime beni ebediyen susturur. Ama hisleriniz değiştiyse şunu söylemek zorundayım, vücudumu ve ruhumu büyülediniz, sizi seviyorum. Bugünden sonra bir daha sizden ayrılmak istemiyorum.” 
Dalga dalga gökyüzüne vuran gecenin içinde esen o rüzgarın kısık sesi, Ben Havva'nın damarına yayılan o cennetin yasak meyvesi
Eğer mutluluktan ölünüyorsa bu benim başıma gelmeli.. 
“Şeytan uyuyakaldı bir gün. Rüzgar sert esti. Üç tüy düştü şeytandan dünyaya. Biri paraya yapıştı, diğeri mevkiye, öteki de ihtirasa. O günden sonra şeytan hiçbir iş yapmadı.”
"Ve gece yazdığın mektup orada işte, nasıl okunabileceğini aklım almıyor, bir göğüs havayı solumak için böyle nasıl daralıp genişliyor, aklım almıyor, senden nasıl uzak kalınır, aklım almıyor..”
Reklam
Derin yaraların ruhta bıraktığı izlerden oluşan haritayı ezbere bilen yine o ruhun sahibiydi,bu yüzden insanın en güçlü düşmanı kendisiydi.
“Mevzu seni unutmak olsaydı başaramaz mıydım sanıyorsun? Mevzu; seninle birlikte sesini unutmakta, tenini unutmakta, ellerini unutmakta, gülüşünü unutmakta, gülen gözlerini unutmakta.. Anlayacağın, seni unuturum unutmasına da unutamıyorum işte.”
“Tehlikeli sayılmam artık. Kalbimi kalın bir kitabın arasında kuruttum…”
"Etrafa kayıtsızlaşmak aşkın özü değil midir?"
Çığlıklar, sakat kalan ruhların ninnileriydi. Ölüm, sayıklamaları... Bazı ruhlar vardı ki karanlıkta var olan, aydınlığı unutan; acıyı kucaklayan ve kurtarılma arzusundan sıyrılan. Şahmeran. İçinde sakat bir ruh taşıyan o bedenin adı buydu.
Reklam
"Fakat sen kimsin ki benim için? Sen, beni asla, asla tanımayan, bir su birikintisinin yanından geçercesine yanımdan geçip giden, bir taşa basarcasına üstüme basan, hep, ama hep yoluna devam eden ve beni sonsuz bir bekleyiş içerisinde bırakan sen, kimsin ki benim için?”