Enver Paşa Malessa takma adı ile Almanya'dan Rusya'ya geçerken uçağın benzininin bitmesi üzerine Litvanya'ya inince Bolşevik zannedilip hapsedilmiş, hapishanede resim çizerek para kazanmıştır. Bugün Almanya'da resim müzelerinde sergilenen "Malessa" imzalı tablolar ona aittir.
Ne zaman Dostoyevski okusam uzak bir memleketten evime gelmişim gibi bir his oluyor içimde. Ha bir de bugün doğum günüm yeni bir yaş daha aldık.. yaş aldıkça beni her sene biraz daha saran hüzün var ama aynı zamanda daha bir olgun daha bir yetişmiş hissediyorum kendimi. Her doğum günümde istemesem de kâr-zarar gibi ne aldım ne verdim, bu bir yıl neler getirdi, neler götürdü diye düşünmeden edemiyorum, tabi ki maddi değil manevi olduğu için hiçbir sonuca varamıyorum verdiği kadar alıyor aldığı kadar veriyor. Kişi kendinin terapistidir de aynı zamanda. Bu konuda düşündüm bugün. Çocukluktan başlayan bir şey bu. Hayatım boyunca 'gerçeklerden' kaçmak istedim, aslında aşırı gerçekçi biri olarak. Çok garip. Hüzün ne güzel bir sözcük. Ama hüzünde sanki bir 'normal'lik var. Sıradan, fazla can acıtmayan, hafif bir üzüntü. Kabulleniş.. ama artık nostaljik değilim, yoluma bakıyorum. Bir elin parmağını geçmeyen dostlarım ve ailemden oluşan küçük ve renkli bir dünyam var, yeter. Sahip olduklarının tadını çıkarmayı bilmeli insan. O zaman hafifliyorsun, böyle karadelikler gibi içine içine çökmüyorsun. Hatırlayan, arayan, hediyeler yollayan dostlarıma teşekkür ediyorum. İyi ki varsınız. Bu ileti de böyle hatıra olarak kalsın istedim 🥹
Başka türlü nasıl olsundu ki: bir belirli yaşam
anında gerçekleştirilen, yaşar kılınan bir şey,
o anın geçip gidişiyle, yok olmak üzere varedilmiş olamaz mı?