Bazı varlıklar, artık bir imana tesadüf edebilecekleri noktaya gelmişken, feleğin hangi cilvesiyle kendilerinden başka bir yere vardırmayan -yani hiçbir yere vardırmayan- bir yolu takip etmek için gerilerler? Acaba hidayete eriştikten sonra, en belirgin meziyetlerini kaybedecekleri korkusuyla mı? Her insan derinliklerinin zararına ilerler; her insan kendinden kaçan bir mistiktir: Yeryüzü, varılamayan hidayetler ve ayaklar altına alınmış sırlarla doludur.