Artık dünyanın neresinde bir çocuk ölürse orası Gazze'dir.
Bir bebek bir yaşına girerken ağzında emzik değil, kurşun taşıyorsa orası Gazze'dir.
...
Yağmur bir futbol sahasında çocuğun atacağı golleri yutmak için sırada beklerken, çocuğun çelimsiz vücudunu kurşun yağmurları yutuyorsa orası Gazze'dir.
....
Okulun bahçesinde ip atlayan kız çocuğu tam gökyüzüne yükselmişken, kurşunlar gri kanatlarıyla gelip kızı başka göklere kaçırıyorsa orası Gazze'dir.
....
Gazze, çocukların öldüğü yerlerin adıdır bundan böyle.
Yaşamak, insanın ömrü boyunca kaçmaya çalıştıklarına tek tek yakalanma tecrübesidir. Bazılarından biraz daha uzun süre kaçabiliyoruz ama er ya da geç yakalanıyoruz.
Yol, insanın araf duygusunu en çok hissettiği yer sanırım. Bir yerden bir yere giderken aslında hiçbir yerde olmamak halini yaşıyorum. İki mekan arasındaki hiçlik.
İnsanın bir şeye bağlanması çok kolay değil. Bağlandığından itibaren nereye gideceğini sen değil bağlılıkların belirliyor. Kendini zincirleyip sonra da anahtarı yutmak gibi bir şey.