Bu eserin bende farklı bir yeri var. Daha doğrusu, resimde bana ayrılan bir yer varmış gibi hissediyorum kendimi. Okuduğum bazı eser analizlerinde 'insanların sinema yoluyla günlük hayattan kaçışını' ifade ettiği söylense de bende uyandırdığı his tam aksi bir his. Hayattan kaçmaktan ziyade içine girememek, perdenin arkasından bakmak gibi.
Hani bazen insan bir boşluk hisseder de kapatmaya çabalamaz ya ya da bazen de her şeye rağmen, ümitsiz de olsa vazgeçmek yerine beklemeye devam eder ya. Bunun gibi işte.
Ne hayattan tamamen kopabildiğin ne de içinde olabildiğin bir anı görüyorum resme bakarken.
-Edward Hopper, New York Filmi 1939