"Allah'ım dedi içinden, çocuğuma bunları yaşatmamak için neresine gideyim bu dünyanın? Koskoca yeryüzünde insanoğlunun birbirine eziyet etmeden yaşayacağı bir köşe bulunmaz mı acaba?''
"Adil olanın peşinden gidilmesi doğrudur, en güçlünün peşinden gidilmesi ise kaçınılmazdır. Gücü olmayan adalet acizdir; adaleti olmayan güç ise zalim. Gücü olmayan adalete mutlaka karşı çıkan olur, çünkü kötü insanlar her zaman vardır. Adaleti olmayan güç ise töhmet altında kalır. Demek ki adalet ile gücü bir araya getirmek gerek; bunu yapabilmek için de adil olanın güçlü, güçlü olanın ise adil olması gerekir.
Adalet tartışmaya açıktır. Güç ise ilk bakışta tartışılmaz biçimde anlaşılır. Bu nedenle gücü adalete veremedik, çünkü güç, adalete karşı çıkıp kendisinin adil olduğunu söylemişti. Haklı olanı güçlü kılamadığımız için de güçlü olanı haklı kıldık.''
Yazarın kitaplarını seviyorum.Fakat nedense bu kitabı diğer kitaplarına nazaran sevemedim.Belki de Aylinin kişiliğini anlatması benim çok ilgimi çekmedi. İlginç bir karakter evet ama kitap sadece Aylin kişiliği üzerinde dönüyor. Sanki kitapta anlatılmayan olaylarda var. Aylinin ablası Nilüfer kitap başlarında farklı bir kişilik iken kitabın yarısından sonra farklı biri olmuş gibi. Bu değişim benim daha fazla ilgimi çekti.
"Kararsızlık içinde bocalamak doğru değil," dedi. Eğrisi doğrusu diye uzun boylu düşünülürse, hiçbir adım atılamaz. İlerleyeceğim diye karar vermelisiniz.
İleriye her adım atınışınızda, korkunuz da o kadar eksilecektir."