George Orwell'in kitaplarında genel olarak siyasi bir yergiye rastlamak çok normal aslında eskiden olan sorunları günümüzde de aynı sorunlarla karşı karşıya gibi hissetmeniz olağandır. Konusu bakımından bakacak olursak insan yönetimi de olan bir çiftlik düşünelim ve çok işe az yemek mantığı ya da çalışabileceğin kadar yemek yemen,, bu durumdan rahatsız olan hayvanlar en çok kendileri çalışıyor ama kimin için düşüncesine girerek bir direnişle çiftlikteki insanları kovuyorlar. Tabi her yerde bı yönetme akıllı olanın yöneten bir algısıyla domuzlar başta olarak devam ediyor aslında herkes eşit olduğu bir toplum hayal edilirken durum böyle olmaz önceden olan baskıcı yönetimin daha acımasız ve baskıcı olanına dönüşüyor fakat domuzların hitabet ve ikna edici konuşmalarıyla diğer hayvanlar iyi bir durumda olduklarını kendileri için çalıştıklarını sanıyorlar fakat öyle değil belli bir süre sonra herkes domuzların refahı için çalışıyor bu aslında o dönemin Stalin yönetimine gönderme diyebiliriz. Diğer çiftliklerle kurulan dostluk anlaşma tarzlarını Nazilere gönderleme yapılması sonunda domuzların da diğer pek sevmediği komşularıyla masaya oturması ama sonunda yine kavga gürültü oluşması o dönemin diplomasisine benzetilebilir. İlk başta bütün hayvanlar eşittir sloganının sonlara doğru bütün hayvanlar eşittir ama bazı hayvanlar öbürlerinden daha eşittir sloganına dönüşmesi de dikkat çeken diğer bir noktadır. Aslında orwell ütopik bir düşünceyi ne kadar uğraşırsan uğraş gerçekleşmesinin ne kadar zor olduğu belli bir süre sonra tekrardan eski düzene geçildiğini gözler önüne seriyor,,